| Ben de DNA'yı kullanarak "molekuler büyüler" yapan, bir gruba katıldım. DNA'yı kullanıyoruz, çünkü daha ucuz. | TED | لذا فقد أنضممت لمجموعة من الناس تحاول إنشاء تهجئة جزيئية بإستخدام الحمض النووي. |
| Sizin gibi bir gruba göre bu eğilimler ortada. | TED | حسنا، لمجموعة مثلكم، تعتبر الاتجاهات واضحة. |
| Bu sebeple, terörist bir gruba maddi destek sağlamak komplosu ile mahkum oldu. | TED | وبسبب ذلك، تمت إدانته بتهمة التآمر لتوفيير الدعم المادي لمجموعة إرهابية. |
| Özgürlük, herhangi bir gruba bağlı olarak görülmeden her türlü grubu ziyaret edebilmem ve her birinde kendimi bulabilmemdir. | TED | الحُرية تعني أنني ربما لا يتم تعريفي كأي مجموعة واحدة، لا أن بإمكاني زيارة وإيجاد نفسي في كل مجموعة. |
| Toplantı için buraya çağırabileceğiniz bir gruba ya da ekibe üye miydi? | Open Subtitles | هل هو في مجموعة أو فريق يمكنك استدعاؤهم للطابق العلوي لعقد اجتماع؟ |
| Hiç, bir gruba fikrini sunduğunda fikrin tamamen kafa karışıklığıyla karşılandı mı? | TED | هل قمت بتقديم فكرة لمجموعة ما وتم حينها التعامل معها بحيرة أو ارتباك؟ |
| ve üçüncü bir gruba iki ilacı birden verdik. | TED | بينما قدمنا لمجموعة ثالثة من الفئران كلا النوعين. |
| Bir çaışma yaptık, buna göre bir gruba aylık bazda gelirlerini gösterdik. | TED | قمنا بدراسة بينا فيها لمجموعة من الناس الدخل الشهري لهم |
| Bu bağışıklık katillerinden iyi bir gruba her zaman sahip olmak istersiniz ama ne yazık ki yeterince uyumadığınızda bunlara sahip olamıyorsunuz. | TED | لذا ما تأمله هو امتلاكك لمجموعة قوية من هؤلاء القَتَلة في كل الأوقات، وهذا ما لا تحصل عليه عندما لا تنام بشكل كافٍ. |
| Bütün dilediğim aynı kıyafeti giyen kadınlardan oluşan bir gruba katılmaktı. | Open Subtitles | كل ما أردته هو أن أنضم لمجموعة من النساء يرتدين نفس الزي |
| Burayı kar amacı olmayan bir gruba kiralamış. | Open Subtitles | لقد قال أنه إستأجر المكان للتو لمجموعة غير ربحية. |
| Hayatının büyük bölümünde kabadayılarla uğraştığını iddia eden sizin gibi bir gruba göre büyük pislik yaptınız. | Open Subtitles | بالنسبة لمجموعة من الرجال الذين يدّعون أن مُعظم حياتهم تم الإستقواء عليهم بإمكانكم أن تكونوا نذلاء حقاً |
| İsyankârlık ve gayri ahlaki davranışlar ve Milliyetçilere karşı acımasız davranmanın yanı sıra canilerin oluşturduğu bir gruba dahil olmak ve suçlara ortaklıkla suçlanıyorsun. | Open Subtitles | بجانب الأعمال المتمردة و ، اللأخلاقية ، و التصرف بلا رحمة ضد القوميين أنت متهمة بالإنضمام لمجموعة من القتلة |
| Karanlık operasyonlar yürüten gizli bir gruba verdin. | Open Subtitles | ومنحتها لمجموعة سرية تقوم بتنفيذ العمليات السوداء |
| İnananlardan daha az bir gruba saçma bir hikaye anlattın. | Open Subtitles | لقد أخبرت قصة ساذجة لمجموعة أقل من مؤمنين |
| Kanun güçlerinden saklıyor olabilir ama onları başka bir gruba sergiliyor. | Open Subtitles | قد يكون يخبأهم من قوة القانون لكن يعرضهم لمجموعة اخرى |
| Açık Kaynak Ekolojisi (Open Source Ecology) adında bir gruba girdim. | TED | لقد بدأت مجموعة تسمى البيئة مفتوحة المصدر. |
| Bindiğim uçağın güvenliğini kontrol eden başka bir gruba inandım. | TED | لقد اعتمدت على مجموعة أخرى ليحددوا ماذا كانت الطائرة آمنة للطيران. |
| Gerçek hayatta fikir ayrılıklarına kendimi hazırlamak için kampüse tartışmalı konuşmacıları çağıran bir gruba katıldım. | TED | لكي أستعد لدخول العالم الحقيقي الذي يحتوي على الكثير الجدل، دخلت مجموعة تحضر متحدثين متجادلين للحرم الجامعي. |
| İki grup insan alıyorsunuz ilgili özellikleri birbiriyle aynı olan. bir gruba öleceklerini hatırlatıp, diğerine bir şey söylemiyor ve davranışlarını karşılaştırıyorsunuz. | TED | تأخذ مجموعتان من الناس والذين هم متشابهين في كل النواحي و تذكر مجموعة بأنها ستموت لكن لاتذكر المجموعة الأخرى ثم تقارن سلوكهم. |