| Bu da ülkeyi bir iç savaşa ve katliama sürükledi. | Open Subtitles | الذي من شأنه أن يؤدي إلى حرب أهلية والإبادة الجماعية |
| Seninle bir iç savaşa girerek oluşacak gereksiz can kaybından kaçınmayı tercih ederim. | Open Subtitles | أفضّل تفادي خسارة الأرواح الغير ضروري في خضم حرب أهلية معك. |
| Kabileler arasındaki şiddet arttı, Liberya acımasız bir iç savaşa sürüklendi. | Open Subtitles | تصاعد حدة صراع القبائل ادخلت ليبيريا في حرب أهلية دموية |
| -Bu bir iç savaşa dönüşebilir. -Benim problemim değil. | Open Subtitles | و يمكن أن ينتهي الأمر الى حرب أهلية - ليست بمشكلتي - |
| Şimdi büyük bir iç savaşa girişip ulusun veya bu kadar özgür ve bu kadar adanmış herhangi bir ulusun uzun ömürlü olup olamayacağını sınadık. | Open Subtitles | الناس جميعاً قد خُلقوا سواسية. والآن وقد خضنا غمار حرب أهلية مروعة... |
| Uzmanlar muhalefet içinde çatışan grupları silahlandırmanın ülkeyi uzatmalı bir iç savaşa sürüklemek için kesin bir yol olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | الخبراء يقولون أن تسليح الجماعات التي* *تُقاتل في صفوف المعارضة، تعتبر وسيلة مؤكدة لجر البلاد إلى* *حرب أهلية طويلة الأمد. |
| Tüm bu isyanı ülke çapında bir iç savaşa çevirmekle tehdit ediyorlar. | Open Subtitles | وتهدد بتحويل الأمر برمته إلى حرب أهلية |
| General Zod tarafından başlatılan, küresel bir iç savaşa girdiğimizi biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أننا كنا وسط حرب (أهلية عالمية يقودها الجنرال (زود |