| bir ileri bir geri gittiğinde böyle. | TED | وهذا حين تحرك ذهاباً وإياباً، وذهاباً وإياباً. |
| bir ileri bir geri ilerliyor. "Bir hayalim var; bir gün... Bir hayalim var; bir gün..." ve en sonda işler ilginçleşiyor | TED | ثم تحرك ذهاباً وإياباً بين "لدي حلم بأنه يوماً ما، لدي حلم بأنه يوماً ما، لدي حلم بأنه يوما ما" وفي النهاية أصبح شيقا حقا |
| Beyninizde bir ileri bir geri sıçratarak bu elektrik akımlarını ölçüyorsunuz. | TED | فأنت تقيس هذه التيارات الكهربائية، التي تخوض ذهاباً وإياباً في دماغك. |
| "Boynundaki yumuşak yerden aşağa kadar bir ileri bir geri oynamaya başladı." | Open Subtitles | ويُلامِسٌ رقبَتها برفق أو يُلامسُ وركيها ذهاباً وإياباً |
| Eğer York bir ileri bir geri gittiyse, tüm güzergahlardan yola çıkarsak tam ortası burası oluyor. | Open Subtitles | إن كان "يورك" يقود ذهاباً وإياباً لو رسمت مثلث حول كل نقاط الوقوف، ها هو المركز هنا |
| 90 dakikalık bir konuşma ve bunun ne olduğuyla başladığını görebilirsiniz bir ileri bir geri gidiyor ve neyin mümkün olabileceği ile bitiyor. | TED | محادثته لمدة 90 دقيقة، وقد بدأ بعرض الوضع الحالي، انتقل للأمام والخلف وختم بالممكن. |
| - Bacaklarını açıp kucağına oturdu, seni içine aldı kalçasını bir ileri bir geri hareket ettirdi, bir ileri bir geri-- | Open Subtitles | كدت أؤتيه يا رجل - ...تمتطي ركبك وتدخل عضوك بفرجها - وتتبع بتحريك فخذيها ...للأمام والخلف تباعًا |
| Her karar, bir ileri bir geri gitmekle sınırlanıyor. | Open Subtitles | كل قرار يأتيك ذهاباً وإياباً |