| Ya da bir ilişkide birine kötü davranmak, sonrakinde size de kötü davranılacağının garantisi miydi? | Open Subtitles | وسوف علاج شخص سيء في علاقة واحدة ضمان ان تكونوا معاملة سيئة في المرة القادمة؟ |
| Kötü bir ilişkide bulunmamış ya da rehabilitasyona gitmemişsin gibi davranmayacağız. | Open Subtitles | نحن لا ندعي أن ستعمل كنت لا في علاقة مسيئة، أو هل أن لا تذهب إلى اعادة التأهيل. |
| Eminim bunlar bir ilişkide hissedilenlerdir. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا ما يحدث عندما تكون في علاقة |
| Ben de, ve işte bu bir ilişkide önemlidir. | Open Subtitles | أنا أيضاً، وذلك الذي يُحْسبْ في العلاقة. |
| Hiçbir zaman yürümeyecek bir ilişkide olduklarının farkındasındır. | Open Subtitles | لا شك في أنك تعرف أن هذا لا ينجح أبداً في العلاقة |
| Belki biraz anal yaşıyorum... ve biraz kıskanç.... ama bir ilişkide bunların önemsiz olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | قد أكون في بعض الأحيان.. غيوراً بعض الشيء لكن أعتقد أن مثل هذه الأمور لا تكون مهمة في العلاقات الغرامية |
| Bu sevimli ve çekici kızla bir ilişkide olduğunu nasıl olur da bana söylemezsin? | Open Subtitles | و الآن كيف لم تخبرني أنك في علاقة مع هذه المرأة الرائعة الخلابة؟ |
| Bak, bir ilişkide olmam gerektiğini biliyorum. | Open Subtitles | انظري، أعلم أنني يجب أن أودُ أن أكون في علاقة |
| Altı çatlak sayesinde bir ilişkide ne kaçırdığını görmek ister misin? | Open Subtitles | أتريد الإحساس بما تفتقده في علاقة مع 6 مجانين ؟ |
| Tek eşli bir ilişkide olmamam gerektiğini yeni anlıyorum. | Open Subtitles | وقد أدركت للتو أنه لا يفترض بي أن أكون في علاقة أحادية. |
| bir ilişkide değilim. | Open Subtitles | وكان الأمر مختلفاً معك لم أكن في علاقة حميمة |
| ama gerçek bir ilişkide olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | ولكنني , لا أعتقد بأنك في علاقة فعليه حالياً , حتى |
| Yıllarca yalan üzerine kurulu, soğuk bir ilişkide kapana kısılmış, | Open Subtitles | مُحاصرة في علاقة باردة جنسياً ومُظللة لسنوات، |
| Kendi partime davet edemediğim bir adamla nasıl bir ilişkide olacağım ki? | Open Subtitles | كيف يمكني ان أكون في علاقة مع شخص لا يمكنني حتى دعوته على حفلتي ؟ |
| Bundan itibaren genişçe düşünüp romantik bir ilişkide aradığım şeyleri bulmaya çalışacağım. | Open Subtitles | والآن أصبحت رصينة التفكير بشأن هذا وآخذ الوقت اللازم لأعرف مالذي أبحث عنه في علاقة رومانسية |
| Tüm o ilkleri gerçek bir ilişkide seninle yaşayacak birine layıksın. | Open Subtitles | أنت تستحق أن تكون مع شخص يمكنه تجربة كل تلك المرات الأولى معك في علاقة حقيقية. |
| bir ilişkide olduğunu öğrenmeden önceki o muhteşem ilişki evresindeyiz. | Open Subtitles | نحن فقط في الزمن السحري ذاك في علاقة قبل أن تعلم هي أنها مرتبطة بها |
| Her zaman "güven"in bir ilişkide ... en önemli şey olduğuna inanırdım. | Open Subtitles | دائماً أومن إن الثقة هي الشيء الوحيد المهم في العلاقة |
| bir ilişkide güven olmazsa hiçbir şey olmuyor. | Open Subtitles | ما لم يكن لديك ثقة في العلاقة فلا شيء لديك |
| Görüyorsun ya Carl, bir ilişkide fazladan yol gitmek çok önemlidir. Onlara özel olduklarını hissettirmek için. Onları düşündüğünü bilmeleri için. | Open Subtitles | كما ترى ياكارل من المهم في العلاقة ان تبذل جهدا اضافيا لاجل سيدتك تجعلها تشعر بالتميز تعرّفها بانك تفكر بها |
| Ve anlıyorum ki olgun bir ilişkide esnek olmalısın. | Open Subtitles | واتفهم ان في العلاقة الناضجة لابد ان تتحلى بالمرونة |
| bir ilişkide... ..ilerisini görebilir ve neyin yanlış gideceğini görebilirim. | Open Subtitles | في العلاقات يمكن ان أرى مقدمات كيف ستسوء الأمور |