| Tanımadığınız bir kız için tüm geleceğinizi riske atmaya gerçekten hazır mısınız? | Open Subtitles | أأنت مُستعدّ حقاً للمُخاطرة بمُستقبلك كلّه من أجل فتاة لا تعرفها أبداً؟ |
| - Kızı ta Alpler'e kadar götürmüş sonra da gondolda tanıştığı Fransız bir kız için onu otel odasında yapayalnız bırakmıştı. | Open Subtitles | لقد أخذها معه طوال الرحله الى جبال ألالب ثم تركها في غرفة الفندق جالسة من أجل فتاة فرنسية قابلها في جندول |
| Bunun çalışan bir kız için ne anlama geldiğini bilmiyorsunuz. | Open Subtitles | ليست لديك فكرة ما يعنى ذلك بالنسبة لفتاة عاملة |
| Kendisinin hayatta olduğunu bilmeyen bir kız için benden ayrıldı. | Open Subtitles | أنفصل عني لأجل فتاة لا تعرف إن كان حيّ حتى |
| Küçük bir kız için çok büyük bir sır olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | هو اعتقدان هذا سوف يكون سر كبير جدا على فتاة صغيرة |
| Asıl bir kız için erkek arkadaşıyla kavga etmek delilik özellikle de hiç ilgilenmediğin bir kız için. | Open Subtitles | الجنون هوّ تشاجرك مع أعزّ صديقك بسبب فتاة خصوصاً فتاة لست مهتماً بها حتّى |
| - Çünkü daha önce bir kız için hiç böyle hissetmemiştim. | Open Subtitles | - لأني لم أشعر أبدا بهذا الشعور عن فتاة من قبل |
| - Kızı ta Alpler'e kadar götürmüş sonra da gondolda tanıştığı Fransız bir kız için onu otel odasında yapayalnız bırakmıştı. | Open Subtitles | لقد أخذها معه طوال الرحله الى جبال ألالب ثم تركها في غرفة الفندق جالسة من أجل فتاة فرنسية قابلها في جندول |
| - 4 hafta içki içmedin mi, bir kız için? | Open Subtitles | هل حقاً أمتنعت عن الشراب لأسابيع من أجل فتاة ؟ |
| Uçakla Chicago'dan buraya dört yıl önce ölen bir kız için mi geldiniz? | Open Subtitles | سافرت جوّا كل هاته المسافة من أجل فتاة ماتت قبل 4 سنوات ؟ |
| Bunu bir kız için istiyordum ama iki paket daha ver sen bana. | Open Subtitles | كنت أفعل ذلك فحسب من أجل فتاة لكن أعطني علبتين إضافيتين من أجلي |
| Neden lokantada tanıştığım bir kız için bütün hayatımı mahvettim? | Open Subtitles | لماذا أخسر حياتي كلها من أجل فتاة قابلتها في مطعم؟ |
| Hayat bazen benim gibi bir kız için çok zor. | Open Subtitles | كما تعلم، الحياة تكون شاقة بالنسبة لفتاة مثلي |
| Bilirsin, böyle motosiklet serserisi gibi giyinmek... 17 yaşındaki bir kız için biraz ilginç. | Open Subtitles | لأمرا مثيرا بالنسبة لفتاة فى السابعة عشرة تتكلم كما لو أن هذا غير صحيح |
| Bilirsin, böyle motosiklet serserisi gibi giyinmek... 17 yaşındaki bir kız için biraz ilginç. | Open Subtitles | لأمرا مثيرا بالنسبة لفتاة فى السابعة عشرة تتكلم كما لو أن هذا غير صحيح |
| İlk önce kızlar için gelirler tekrar gelirlerse belli bir kız için olur. | Open Subtitles | أول مرة تكون لأجل الفتيات وإذا عادوا إلى هنا تكون لأجل فتاة معينة |
| Asla tanışmadığın bir kız için bütün bunları neden yapıyorsun? | Open Subtitles | تفعل كل هذا لأجل فتاة لم تقابلها من قبل؟ |
| Sadece benim köyümdeki bir kız için hayallerimin büyük olduğunu anlamamı istedi. | TED | فقط أرادتني أن أفهم أن أحلامي من الممكن أن تكون كبيرة جدًا على فتاة في قريتي. |
| Dostluğumuzu yeni tanıdığın bir kız için mi bozuyorsun? | Open Subtitles | انتِ تُفسدين صداقتنا بسبب فتاة ما أنتِ لا تعفينها جيداً ؟ |
| - Paranı istemiyorum, bir kız için tavsiye istiyorum. | Open Subtitles | لست بحاجة لنقودك , أنا بحاجة لنصيحتك , عن فتاة |
| Ve onun yaşında bir kız için çok fazla cenazeye katılmış. - Kız evine dönmek istiyor. | Open Subtitles | ولقد ذهبت لجنازات كثيرة بالنسبة لفتاة في عمرها. |
| bir kız için en zoru ilk gecedir. | Open Subtitles | وأول ليلة هي دائمًا الأصعب على الفتاة |
| bir kız için böyle şeyler yapılır. | Open Subtitles | هذا هو نوع من الاشياء الذى تقدمه من اجل فتاة |
| Benimle İspanyolca almak yerine sırf bir kız için Pencap dili alırsan böyle olur. | Open Subtitles | أترى، هذا ما تجنيه من دراستك البونجابية بدلًا من الاسبانية معي -فقط لتطارد فتاة ماذا؟ |
| Hiç şans tanınmamış bir kız için hiç de fena değil. | Open Subtitles | هذا ليس سىء يالنسبة لفتاة لم تحصل على فلاصتها |
| Ve Aurora Greenway adında bir kız için bir doğumgünü daha 50 yaşında olsa da hala nefesimi kesiyor | Open Subtitles | "و عيد ميلاد آخر لعزيزتنا (أورورا جرين واي) "على رغم من عمرها ذا 50 عاماً مازالت تأسر فؤادي |
| -Küçük bir hediye, bir kız için, bunsuz tamamlanmamış olan. | Open Subtitles | هدية صغيرة للفتاة التي لن تكتمل الا بها ماذا حدث؟ |
| Onun gibi bir kız için, daha fazla istediği bir şey yoktu. | Open Subtitles | بالنسبة لفتاةٍ مثلها لا يوجد شيء آخر تريده |
| - bir kız için bu çok zavallı bir durum. - Yalnız gitmeyeceğim. İster inan ister inanma ama biri beni davet etti bile! | Open Subtitles | إذا كان الأمر مخجلا بالنسبه للولد فإنه بالنسبه لفتاه يكون محزنا |