| Başarısız Bir kaçış numarası sahnesi düzenlediğin için kendini pek zeki buluyor olmalısın. | Open Subtitles | لابدّ أنّكَ ظننتَ أنّكَ ذكيّ للغاية التحضير هكذا لجعلها تبدو محاولة هروب فاشلة |
| Çarpışma sırasında Bir kaçış podu ateşlendi, fakat içinde yaşam sinyali yoktu. | Open Subtitles | كبسولة هروب انطلقت أثناء القتال لكن لم يكن بها أحياء |
| Son defa Milhouse'un tasarladığı Bir kaçış planını kullanıyorum. | Open Subtitles | هذه آخر مرة أستخدم خطة هروب مبتكرة من قبل ملهاوس |
| İşte Bir kaçış geliyor İşte o gün geliyor | Open Subtitles | *سوف يظهر إختراق* *سوف يأتي يوم* |
| Sanal Bir kaçış zamanıydı. | Open Subtitles | كان الوقت لهروب إفتراضي |
| Üçüncü paragrafta, onlara Bir kaçış yolu bırakın, çünkü hayvanlar köşeye sıkışınca ölümüne dövüşürler. | TED | الفقرة رقم ثلاثة: عندما تهاجم الحيوانات أو تنزنق في الناصية، سوف تقاتل حتى الموت، لذا عليكم اعطائهم مخرج. |
| Hızlı Bir kaçış için kadının evine gitmenin daha iyi olacağını söylerdin. | Open Subtitles | لطالما قلت أنه من الأفضل الذهاب إلى منزل المرأة لكي تستطيع أن تدبر هروبا سريعا |
| İsa Mesih'ten 2095 yıI sonrası. Serbest bırakıIışın, kazara Bir kaçış. | Open Subtitles | بعد ادعائك انك اليسوع فان خروجك يبدو كأنه هروب |
| Biesbosch'tan Bir kaçış rotası var. | Open Subtitles | هناك ممر هروب, من خلال الـ بيشوبسش استطيع ان أوصلك إلي الأرض المحررة |
| - Sanırım temiz Bir kaçış yaptık desek yeridir. | Open Subtitles | أعتقد أنه من الآمن القول أنه كان هروب نظيف |
| Tek yapmaları gereken sahte Bir kaçış ayarlayıp seni buraya getirmek. | Open Subtitles | جلّ ما احتاجوا لفعله هو عمل هروب مزيّف ليصلوا إليك |
| Muhtemelen bu işlerden yırtmak için, Bir kaçış planı yapmıştır. | Open Subtitles | ربما لديه خطّة هروب جاهزة في حال إنكشف غطاؤه |
| Yani, bu sadece Bir kaçış değildi, değil mi? | Open Subtitles | اقصد, لم يكن هذا مجرد هروب من السجن اليس كذلك؟ |
| Eğer hayatımda Bir kaçış düğmesi olsaydı, ...bugünlüğüne o düğmeye basardım. | Open Subtitles | لو كان لحياتي زر هروب كنت سأضغطه لهذا اليوم |
| Bu işe yaramazsa diye de Bir kaçış planı tasarlıyorum. | Open Subtitles | وإذا لمْ ينجح ذلك، فإنّي أصمّم خطة هروب. |
| Tüm bir bloğu alacak kadar akılları varsa ikinci Bir kaçış yolu bulundurmayı da akıl etmişlerdir. | Open Subtitles | إنهم أذكياء بما يكفي للاستيلاء على مبنى كامل. لذا فهم بالذكاء الكافي لعمل طريق هروب. |
| İşte Bir kaçış geliyor İşte o gün geliyor | Open Subtitles | *سوف يظهر إختراق* *سوف يأتي يوم* |
| Bir kaçış planı hazırlayalım mı? | Open Subtitles | هل يجب علينا ان نخطط لهروب? |
| Çoğunlukla, Bir kaçış stratejileri varsa, bunu kullanmalılar. | TED | معظم الوقت، اذا كان لديهم مخرج استراتيجي، عليهم أن يأخذوه. |
| Hızlı Bir kaçış için kadının evine gitmenin daha iyi olacağını söylerdin. | Open Subtitles | لطالما قلت أنه من الأفضل الذهاب إلى منزل المرأة لكي تستطيع أن تدبر هروبا سريعا |