| Bulunduğumuz yerin 100 metre doğusunda bir kulübe var, orada buluşalım. | Open Subtitles | هناك كوخ على بعد 100 ياردة تقريباً شرق موقعنا. سنقابلك هناك. |
| Çiftliğin öbür tarafında ufak bir kulübe var. | Open Subtitles | هناك كوخ صغير في الجانب الآخر من المزرعة |
| Vermont'ta Champlain Gölü üzerinde bir kulübe var. | Open Subtitles | هناك كوخ في ولاية فيرمونت في بحيرة شامبلين. |
| - bir kulübe var ama içine girmedi. | Open Subtitles | حسناً ، يوجد كوخ صغير هناك بالخارج . أيضاً ، لكنه لم يدخل إليه |
| Yapacağın şu, dışarı çıkacaksın çimlerin ötesinde bir kulübe var, kulübenin arkasında da bir merdiven var. | Open Subtitles | هذه ماستفعله.سوف تذهب للخارج بعد العشب يوجد كوخ صغير خلف الكوخ يوجد سلم |
| Aha,bak. Ağaçların orda bir kulübe var orda saklanmamız lazım. | Open Subtitles | هناك كوخ في الغابة دعنا نختبىء هناك |
| Yakında bir kulübe var. Boş görünüyor. | Open Subtitles | هناك كوخ بالجوار، يبدو خالياً |
| Ormanın ucunda bir kulübe var. | Open Subtitles | هناك كوخ على أطراف .. الغابة |
| Yolun ilerisinde bir kulübe var. | Open Subtitles | هناك كوخ على الطريق |
| Tepede bir kulübe var. | Open Subtitles | هناك كوخ على رأس التلة. |
| Orada bir kulübe var. | Open Subtitles | هناك كوخ خاص هناك |
| Ormanda bir kulübe var. | Open Subtitles | وكان هناك كوخ في الغابة |
| Orada bir kulübe var. | Open Subtitles | - هناك كوخ في الاعلى- ماذا؟ |
| Orada bir kulübe var. | Open Subtitles | هناك كوخ خشبي. |
| Bak, orada küçük bir kulübe var. Durup yolumuzu sorabiliriz. | Open Subtitles | أنظر يوجد كوخ صغير هناك يمكننا التوقف هناك والسؤال عن الطريق |
| Ben sana getiririm. Onlarla dolu bir kulübe var, binlercesi var. | Open Subtitles | يمكنني إحضار بعضاً منها يوجد كوخ مليء بها |
| Kuzey Buz Denizi'nin kıyısında, şu tepenin ardında bir kulübe var. | Open Subtitles | وراء تلك التلة يوجد كوخ قرب المحيط المتجمد |