| Yani belki bundan 10 yıl sonra, eğer bu proje başarılı olursa, bir röportaj da bütün bu çılgın küresel bilgileri aktarıyor olacaksınız. | TED | لذلك ربما بعد 10 سنوات من الآن، إذا نجح هذا المشروع، ستكونون جالسين في مقابلة لملئ هذه المعرفة العالمية المجنونة. |
| Geri döndüğünde senden özel bir röportaj istiyorum. | Open Subtitles | سأحصل منك على مقابلة شخصية حصرية عندما تعود |
| Bu mükemmel! Kanal babası ile bir röportaj istiyor. | Open Subtitles | هذا مثالي، الشبكة تريد أن تجري مقابلة مع أبيها |
| Liberal Parti sekreteri Ole Dahl hakkında daha sonra bir röportaj vermeyi kabul etti. | Open Subtitles | زعيم حزب العمال وافق على اجراء مقابلة لاحقا... ...بشأن أولي داهل |
| Müdürle boykotumuz hakkında bir röportaj yapmak istiyoruz. | Open Subtitles | نود إجراء مقابلة مع مدير المدرسة . بخصوص حركة الطلاب |
| Yapılan çok iyi bir röportaj vardı. | Open Subtitles | كانت هناك مقابلة كبيرة ما جرى. |
| - Evet evdeyim. - Çukurda bir röportaj yapıyordum ve gerçekten iyi gidiyordu. | Open Subtitles | لقد كنت أعمل مقابلة في الحفرة وكانت تسير بخير |
| sonra hatırladım ki bunu bir röportaj sırasında söylemiştim. Söylediğimi unutmuşum. | TED | وفكرت، أوه، لقد قلت شيئا، في مقابلة. وقد نسيت أني قلت ذلك. |
| bir röportaj yapabilir miyim diye merak ettim. | Open Subtitles | أردت أن أرى إن كنت أستطيع أن أحصل على مقابلة |
| Bunlar sona erdiğinde onunla bir röportaj yapmalısın. | Open Subtitles | عندما ينتهي كل هذا الأمر يجدر بك أن تجري مقابلة معه |
| ..ve sizinle bir röportaj yapmak istiyorum. | Open Subtitles | اننا نريد اجراء مقابلة معك |
| Yüksek Mahkemeye git. Sıkı bir röportaj istiyorum. | Open Subtitles | لذا اذهبى للمحكمة العليا وأريد منك إجراء مقابلة معه |
| - Filmde geçenlerle ilgili olarak benimle bir röportaj yapman... mantıklı olur mu? | Open Subtitles | بالطبع - .. هل من الممكن - ..على قدر استطاعتك أن تكون هناك مقابلة معي بخصوص الفيلم ؟ |
| bir röportaj için onun otel odasında buluştuk. | Open Subtitles | لقد التقينا من أجل مقابلة في حجرتها بالفندق |
| New York'ta yapmam gereken bir röportaj daha kaldı. | Open Subtitles | حصلت على مزيد من المقابلات للقيام بها ، حتى في نيويورك.. |
| Programımdaki bir röportaj olmasını da bekleyebilirler. | TED | الناس يعتقدون انها ربما ستكون مقابلة شخصية استطيع ان اقدمها في برنامجي |
| Canlı bir röportaj olacağı için ön hazırlık yapmayacağız. | Open Subtitles | بما أن هذه مقابلة على الهواء مباشرة , سنحاول المحافظة على التلقائية. |
| Chris Anderson: Bu röportaj farklı bir röportaj. | TED | كريس أندرسون: حسنا، هذه مقابلة بها شيء من الاختلاف. |
| Rica etsem sen onları cezalandırmadan bir röportaj yapabilir miyiz? | Open Subtitles | هل يمكن اجراء لقاء صحفي معهم قبل قتلهم ؟ .. |
| Tamam... Ya Geomancer'la savaşan diğer meta insanla bir röportaj getirirsem? | Open Subtitles | حسناً ماذا إذا جلبت لك تحقيقياً حصرياً مع ذي القدرات الذي قاتل (جيومنسر)؟ |
| Bu bizim haberimiz değil. Bu bir haber bile değil, bir röportaj. | Open Subtitles | هذه ليست قصتنا حتى إنها ليست قصة إنها مقابلة |
| İlginç bir röportaj yapabilirsin. | Open Subtitles | ستعدون تقارير رائعة. |