| Güzel, o zaman bu anı yakalamamın bir sakıncası yoktur. | Open Subtitles | جيد إذا أنت لا تمانع بأن أصور هذه اللحظة للأجيال القادمة |
| Güzel, o zaman bu anı yakalamamın bir sakıncası yoktur. | Open Subtitles | جيد إذا أنت لا تمانع بأن أصور هذه اللحظة للأجيال القادمة |
| Umarım yemek yememin bir sakıncası yoktur. Biraz kötü haberlerim var. | Open Subtitles | أتمنى إنك لا تمانع إذا تناولت الطعام أثناء حديثنا، عندى بعض الأخبار السيئة |
| Umarım burada olmamın bir sakıncası yoktur. | Open Subtitles | آمل أنه لا باس بوجودي هنا |
| Öyleyse yetkililerle bu videodaki adam hakkında konuşmamın bir sakıncası yoktur. | Open Subtitles | إذاً، أفترض أنك لن تمانع أن أتحدث للسلطات عن الرجل في هذا الفيديو |
| Umarım yemek yememin bir sakıncası yoktur. Biraz kötü haberlerim var. | Open Subtitles | أتمنى إنك لا تمانع إذا تناولت الطعام أثناء حديثنا، عندى بعض الأخبار السيئة |
| Umarım burada olmamın bir sakıncası yoktur. | Open Subtitles | آمل أنه لا باس بوجودي هنا |
| Eminim çocukların gitmesinin bir sakıncası yoktur. | Open Subtitles | أنا متأكدة أنك لن تمانع أن يذهب الأولاد |