| bir sefer yeterince kötüydü, ama ikincisi ? | Open Subtitles | مرة واحدة كانت سيئة بما يكفي, لكن مرتين؟ |
| O daha iyi olucak bir sefer Bay Siddarth ile görüşürsen. | Open Subtitles | سيكون من الأفضل لو قابلت سيد سيدارث مرة واحدة |
| Altı senedir bir sefer seks yaptım. | Open Subtitles | لقد مارست الجنس مرة واحدة خلال ست سنوات الماضية |
| - Beş mi altı mı? - Altı. Son bir sefer daha kaldı, ama korkarım bu en uzunu olacak. | Open Subtitles | لا تزال هناك رحلة واحدة ولكن أعتقد أنها ستكون الأطول. |
| İlk İtalyan kadın astronottu ve Uluslararası Uzay İstasyonuna altı ay süren bir sefer öncesi bizimle görüştü. | TED | كانت أول رائدة فضاء إيطالية وقد اتصلت بنا قبل انطلاقها في بعثة لمدة ستة أشهر إلى محطة الفضاء الدولية. |
| bir sefer hariç. Sana geçtiğimizi söylemiştim ama geçmemiştik. | Open Subtitles | بإستثناء مرة واحدة قمت بإخباركِ بأننا اجتزناه ولكننا لم نفعل بعد |
| Lisede bir sefer yaptım ama çok sürmüşüm o yüzden uyandığımda 2. derece kimyasal yanıkla karşılaştım. | Open Subtitles | مرة واحدة في المدرسة الثانوية ولكني فقدت الوعي وفقت بحروق كميائية على وجهي من الدرجة الثانية |
| Sana tek bir sefer soracağım ihtiyar, bu yüzden beni iyi dinle. | Open Subtitles | سأسألك مرة واحدة أخيرة أيها العجوز اصغي جيدًا. |
| bir sefer hariç. Sana geçtiğimizi söylemiştim ama geçmemiştik. | Open Subtitles | بإستثناء مرة واحدة قمت بإخباركِ بأننا اجتزناه ولكننا لم نفعل بعد |
| Makineyi tek bir sefer kullanmaya ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحن بحاجة إلى الوصول إلى الجهاز، مرة واحدة فقط |
| bir sefer hariç, uzlaşmayı ne zaman reddettim? | Open Subtitles | متى رفضت ذلك ؟ سوى مرة واحدة و لماذا ؟ |
| Benden yana olduğun bir sefer söyle. | Open Subtitles | أذكر مرة واحدة وقفت فيها بجانبى |
| bir sefer hariç, uzlaşmayı ne zaman reddettim? | Open Subtitles | متى رفضت ذلك ؟ سوى مرة واحدة و لماذا ؟ |
| - Baxter, iyi dinle çünkü bunu sadece bir sefer anlatacak vaktim var. | Open Subtitles | -باكستر.. إسمعني جيدا لأن عندي وقت كاف لأقول هذا مرة واحدة فقط |
| Geçen sefere baktığımda, sadece bir sefer dolaştık, değil mi? | Open Subtitles | آخر مرة تحققت، نحن نعيش مرة واحدة صحيح؟ |
| New Orleans'ta birlikteyken sadece bir sefer kâbus gördüm. | Open Subtitles | "عندما كُنا معًا في "نيو أورليانز لم يراودني الكابوس سوي مرة واحدة |
| bir sefer gördü ve seni tanıdı mı? | Open Subtitles | مرة واحدة فقط ، ومع ذلك تذكرك ؟ |
| Tren saatlerini kontrol ettim. Birkaç saat içinde bir sefer var. | Open Subtitles | لقد تفقدت أوقات القطار هناك رحلة واحدة بعد ساعات |
| Tren saatlerini kontrol ettim. Birkaç saat içinde bir sefer var. | Open Subtitles | لقد تفقدت أوقات القطار هناك رحلة واحدة بعد ساعات |
| Hayır bundan büyük bir şey beklemiyorum, bu sadece sıradan bir sefer. | Open Subtitles | لا، إنني لن أجعلها صفقة كبيرة فقط بعثة روتينية |
| Hayır bundan büyük bir şey beklemiyorum, bu sadece sıradan bir sefer. | Open Subtitles | لا ، لا اريد عقد صفقة كبيرة بالخارج منه بل مجرد بعثة روتينيه |