| Ve beş metre aşağıda, kalın bir çamur tabakası altında, çanak çömleğin sık olduğu bir tabaka bulduk. | TED | وبعمق خمس أمتار، تحت طبقة سميكة من الطين، وجدنا طبقة كثيفة من الفخار. |
| 30 resim boyadım, tek seferde bir tabaka şeklinde, her biri diğerinin üstüne, her resim hayatımdaki bir etkiyi temsil edecek biçimde. | TED | و بالتالي رسمت 30 صورة ، طبقة واحدة في كل مرة طبقة فوق الأخرى و كل صورة تمثل تأثيراً على حياتي. |
| Olfaktör epitel üzerinde olfaktör algılayıcı hücrelerden oluşan bir tabaka bulunur. Bu hücreler kokuku alan özel nöronlardır. Bir bakıma burnunuzun tat alma organı. | TED | الظهارة الشمية تحتوي على طبقة من خلايا المستقبلات الشمية عصبونات خاصة تتحسس للروائح كبراعم التذوق لأنفك. |
| Ve her gün bir tabaka soyman ve yemen gerekir. | TED | وعليك أن تقشر وتأكل طبقة واحده في اليوم. |
| İnce bir tabaka şekillendirici sürünce de alçı ve kil arasındaki izleri yok eder. | Open Subtitles | واستخدام طبقة رقيقة من الفخار يجعل قالب الجص والطين سلس المظهر |
| Çünkü hiç ince bir tabaka halinde tatbik etmedin. | Open Subtitles | هذا لأنك لم تستخدم طبقة رقيقة لجزئك الخلفى |
| Çünkü hiç ince bir tabaka halinde tatbik etmedin. | Open Subtitles | هذا لأنك لم تستخدم طبقة رقيقة لجزئك الخلفى |
| - Kristalin üzerinde ince bir tabaka halinde bir iz var. | Open Subtitles | هناك طبقة رقيقة من بعض أنواع الأثار على البلورة |
| Ayrıca iğne yapraklar gözeneklerden su kaybını önleyebilmek için kalın ve mumsu bir tabaka ile kaplıdır. | Open Subtitles | الأوراق الشبيهة بالإبرة لديها أيضا طبقة شمعيّة سميكة والتي تحد من فقدان المياه من المسامات |
| Genç, ergen ve sağlıklıyken bunları kalın bir tabaka olarak yayarsınız ve altı ila sekiz tenis kortunu saracak bir şeye sahip olursunuz. | Open Subtitles | أنت شاب، و أنت يافع أنت معافى، باستطاعتك مد تلك بسَمَاكْة طبقة ثخينة، سيكون لديك شيء بإمكانه تغطية |
| Bilmiyorum galiba dış dünya ile aramda bir tabaka olsun istiyordum. | Open Subtitles | ... لاأعرف . مثل طبقة طبقة حماية بيني وبين بقية العالم |
| Ayrıca sert yüzeylerde çok hızlı bir şekilde büyüyüp kabuk gibi mercanımsı bir tabaka oluşturur. | Open Subtitles | أيضاً، أنها تنمو بسرعة كبيرة على الأسطح الصلبة تاركةً طبقة رقيقة مثل قشرة المرجان |
| Yüzyılların geçtiği ve birçok türün olduğunu hesaba katarsak, birçok durumda, uzaktan bakıldığında bu çalışkan hayvanların oluşturduğu ince bir tabaka ve bu tabakanın altında çok büyük bir kireç taşı kayacının olduğu görülür. | TED | مع مرور السنين وبوجود العديد من الأنواع، ما تحصل عليه هو كتلة ضخمة كلسية يمكن رؤيتها من الفضاء في عدة مناسبات، تغطيها طبقة رقيقة من هذه الحيوانات المجتهدة. |
| Sıvı Uçastik'i ince bir tabaka halinde suni deriden imal edilmiş basketbol topuna uyguluyorum. | Open Subtitles | تطبيق طبقة رقيقة من "فلابر" السائل على السطح الجلدى لكرة السلة |
| Bu iksirin üzerinde yapışkan bir tabaka var. | Open Subtitles | هنالك طبقة غليظة في هذه الوصفة |
| Yani artık aramızda koruyucu bir tabaka olacak. | Open Subtitles | لذا الآن هناك طبقة واقية بيننا |
| Siyah tozdan oluşan kalın bir tabaka yüzeyini kaplıyordu. | Open Subtitles | طبقة سميكة من الغبار الأسود تغطّي سطحه |
| Gazlaştırılmış altın buharlaşınca parmak izlerinin kenarlarındaki yağlı yüzeyler tarafından emilen ince bir tabaka oluşturuyor. | Open Subtitles | ذلك، والذهب على هيئة إيروسولات يتبخر، خلق طبقة رقيقة والتي في الواقع يحصل على استيعابها من الأسطح الدهنية من التلال بصمة نقاط. |
| Karının dili üzerinde bir tabaka var mı? | Open Subtitles | هناك طبقة على لسان زوجتك؟ |
| Üstünde beyaz bir tabaka oluşmuş, bir de kokusu... | Open Subtitles | عليه طبقة من الفرو الابيض |