İşadamı olduğunuzu biliyoruz, biz de işadamlarıyız, yani... size bir teklifte bulunmak istiyoruz. | Open Subtitles | نحن نعلم أنك رجل أعمال، ونحن أيضاً، لذلك... نود أن نقدم لك عرضاً |
Kızımla evlenmen için sana bir teklifte bulunmuştum. | Open Subtitles | أجل قدمتُ لك عرضاً بوقت سابق لأن تتزوج ابنتي |
Yalnızca özel insanlara böyle bir teklifte bulunur. | Open Subtitles | حسناً، إناس مميزين فقط ينالون عرضاً كهذا |
Ona bir teklifte bulunabilirsiniz ama bunu kabul etmeyebilir. | Open Subtitles | بإمكانك أن تقدم له عرضا . لكنه قد لا يوافق |
ve güneyde iş yapmaya başlayınca, kadına reddedemeyeceği bir teklifte bulundum. | Open Subtitles | وعندما تأزم عملها، قدّمتُ لها عرضًا لا تستطيع رفضه |
Onlara bir teklifte bulunacağım ve bu ismin listede olduğundan emin ol. | Open Subtitles | لدي عرض أقدمه لهم واحرص على وجود ذلك الرجل في القائمة "ترينت جريبس))" |
Ama reddetmek zorunda kaldığım bir teklifte bulundu. İyi. | Open Subtitles | قدمت له أفضل عرض عندي لكنه قدم عرضاً لابد أن أرفضه |
Sana muhteşem bir teklifte bulundum, ve doğru kararı vereceğine eminim. | Open Subtitles | لقد قدّمت لك عرضاً سخيّاً، وأعلم أنك ستتّخذ القرار الصائب |
Ama makul bir teklifte bulundun. Sana orayı satacağım. | Open Subtitles | لكنّكِ قدّمتِ عرضاً عادلاً، سأبيع لكِ الأرض. |
Bu çılgınlık, çığ gibi büyümeden birdenbire, yüklü bir teklifte bulunursan oltaya geleceğine eminim. | Open Subtitles | أنظر، إعرض عليه عرضاً كبيراً وسريعاً جداً.. قبل أن تبدأ اللعبه في النزول للأسواق، و أعدُكَ أنه سيقبل. |
Sana da bu ikisine yaptığıma benzer bir teklifte bulunacağım. Söylediğimi yaparsan, şasi numaralarını görmezden gelirim. | Open Subtitles | حسناً سأقدم لك عرضاً مشابهاً لهؤلاء , إفعل ما أقول وسأدعك تنزلق من عدة تهم |
Yeni bir başlangıç arayışında olduğunuzu duyduk, bu nedenle bir teklifte bulunabiliriz. | Open Subtitles | لقد تم إخبارنا بأنك تبحث عن بداية جديدة لذلك نريد أن نقدم عرضاً |
Lexi, bence öngörüsüz göz ardı edilmeyecek bir teklifte bulundu. | Open Subtitles | ليكسي قدمت عرضاً أعتقد أنه سيكون قصر نظرٍ منا إن لم ننظر فيه |
Bay Stern'e benimle konuşmak istediğinizi söylemişsiniz. Ben de geldim. Size makul bir teklifte bulundum. | Open Subtitles | لقد طلبت من السيد ستيرن أن تكلمني و ها أنا,أعرض عليك عرضا عادلا |
Benim için her şeyi ispatlar. Bana geldin ve çok ilginç bir teklifte bulundun. | Open Subtitles | بالنسبه لى يثبت كل شىء.أنت أتيت لى وقدمت لى عرضا. |
Size cömert bir teklifte bulunup tümüne 18.500 dolar vereceğim. | Open Subtitles | بدلا من ذلك سأقدم عرضا سخيا ب18الف و500دولار ثمنا لكل شيئ |
bir teklifte bulunun. Bana uyar. Evinizi yıkıp, yerine garaj yapabilirim. | Open Subtitles | أعطني عرضًا , أنا مهتم أستطيعُ أن أهدم منزلكِ , و أضع مكانهُ قاطرة |
Noel olduğu için ve ben, şöhretimin gereği cömert bir adam olarak, bir teklifte bulundum. | Open Subtitles | بما أنّي في عيد الميلاد، وبرغم سمعتي فإنّي رجل كريم، فقد قدّمت عرضًا. |
Ben siz ikinize bir teklifte bulunmak istiyorum. | Open Subtitles | لدي عرض لك أيها الرجل الشاب |
Neden ona gidip reddedemeyeceği bir teklifte bulunmuyoruz? . | Open Subtitles | ما رأيك أن نقصده غداً ونقدم له عرض لا يُرفض؟ |
Aslında sana bir teklifte bulunmadan buradan gitmemem söylendi. | Open Subtitles | المشكلة أنّي مأمورة ألّا أغادر بدون تقديم عرض لك. |
- bir teklifte bulunacağım. | Open Subtitles | -أريد أن أقترح شيئا |