| Tom Bosley'nin İsviçre'deki bir trende ne işi olur? | Open Subtitles | ممثل أمريكي كيف لــ توم بسلي أن يكون على متن قطار في سويسرا؟ |
| Yarın buradan kalkan bir trende olacaklar. | Open Subtitles | في هذا التوقيت غداً سوف يكونون على متن قطار يرحل بهم من هنا |
| Bu pasif, bir trende bir yolcu olmak ve oldukça tek düze. | TED | هذه مجهولة، أن تكون مسافر في القطار تقريباً هذا طبيعي |
| Bu sabah kuzeye giden bir trende köpekler olay çıkartmış. | Open Subtitles | قالو ان هناك بعض المشاكل مع الكلاب فى القطار المتجة شمالا هذا الصباح |
| Bu kadar altının tek bir yerde tutulması İngiltere'deki kanunsuzların ilgisini çekiyordu ama o yıla kadar, hareket halindeki bir trende hiçbir soygun gerçekleşmemişti. | Open Subtitles | وجود الكثير من الذهب في مكانٍ واحد أثارت اهتمام وانتباه العناصر الاجرامية الانجليزية ولكن حتى عام 1855 لم تكن هنالك قط عملية سطو مؤثرة على قطار سكة الحديد |
| bir trende. Bu konuda bir şey biliyor musun? | Open Subtitles | هو على القطار هلى تعرف أي شي عنة؟ |
| Ve sen de bir bilmem nereye giden bir trende olursun... - ...ve seni bir daha hiç görmem. | Open Subtitles | وأنتِ ستكونين على متن قطار ومُتجهة إلى مكان ما، ولن أراك مُجدّداً. |
| Veya bir trende, güneşli California'ya giden yolu yarılamış da olabilir. | Open Subtitles | أو قد تكون على متن قطار في منتصف الطريق إلى "كاليفورنيا" المشمسة. |
| Trafiğin yoğun olduğu saatteki bir trende öldü. | Open Subtitles | توفي على متن قطار ساعة الذروة. |
| Uçuyordum sonra bir trende uyandım. | Open Subtitles | كنت أحلق و... . ثم استيقظت على متن قطار. |
| Batı New Jersey'e giden bir trende tanıştım onunla. | Open Subtitles | لقد تقابلت معه في القطار متجهة إلى الغرب من نيوجيرسي |
| Geçen yaz bir trende tanışmıştık. Hatırladın mı hatırlamadın mı? | Open Subtitles | لقد تقابلنا في القطار الصيف الماضي أتذكر ذلك أم لا ؟ |
| Adamın biri kalabalık bir trende kalp krizi geçirdi. | Open Subtitles | ماذا عن إخباري الحقيقة؟ في القطار المزدحم... |
| Yumurta, gerçek yumurta Kuzey Garı'ndan 09:30'da çıkacak olan bir trende sırt çantasında yola çıkarılacak. | Open Subtitles | البيضه... البيضه الحقيقيه ستحْمل في حقيبة ظهر فى فى القطار الذي يغادر "جاردو نورد |
| Dağıtım kamyonu kullanan bir adamın vardiyası sırasında bir trende olması gibi. | Open Subtitles | مثلاً لماذا رجل يقود "فان" يكون على قطار أثناء عمله؟ |
| Hotch, Morgan hareket eden bir trende, takipte. Güneye, kasabaya doğru gidiyorlar. | Open Subtitles | هوتش,مورغان يطارد الجاني على قطار متحرك |
| Kendimizi güneye giden bir trende bulmadan önce Michael'ı görmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أرى مايكل قبل أن نحد أنفسنا على قطار الجنوب .... نسر السمك |
| Büyükannenle 50 yıl önce bir trende tanışmıştık. | Open Subtitles | أنا قابلت جدتك قبل 50 سنة على القطار |
| Altı kişiyi bile bir trende tutamadım. | Open Subtitles | لم أستطع أن أبقينا نحن الستة على القطار |
| Mulder bir trende. | Open Subtitles | مولدر على القطار. |