| Bu aptal bir sakız makinası yüzüğü değil. Güzel bir yüzük. | Open Subtitles | ليس خاتماً غبيّاً يشبه خواتم العلكة إنه خاتم جميل | 
| Takmayı sevdiğim bir yüzük. Gösteriş tehlikelidir. | Open Subtitles | . إنه خاتم أحب أن أرتديه - . التفاخر له خطورته - | 
| Herşeyden sonra, benim gibi biri... Her bir yüzük... | Open Subtitles | فعلى أية حال ، رجل مثلي كل خاتم في اصبعه | 
| Galiba aylık gelirinin üç katı tutarında bir yüzük alman gerekiyor. | Open Subtitles | اعتقد انك يجب ان تدفع مثلا راتب 3 أشهر على خاتم زواج | 
| bir yüzük..yüzüğün içinde sizin adınız yazıyor | Open Subtitles | إنه خاتم، خاتم من الذهب .وعلى الجزء الداخلي من محفورة أسماء | 
| Ona elmas bir yüzük alamadığım için ucuz olduğumu söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت اننى بخيل لأننى لم أشترى لها خاتم ماسى | 
| Ve parmağında da bir yüzük göremiyorum. | Open Subtitles | و لا أرى أي خاتم زفاف على هذا الاصبع | 
| Gücünü iradenin enerjisinden alan bir yüzük, birer asker seçmesi için her sektöre gönderildi. | Open Subtitles | بحيث أرسل خاتماً مشحوناً بطاقة الإرادة إلى كل قطاع لينتقي فارساً. | 
| Ama parmağında hala bir yüzük görmüyorum. | Open Subtitles | حسنا ، أنا لا أرى أي خاتم في إصبعها | 
| Bebeğim o... O 400,000 dolarlık bir yüzük! | Open Subtitles | عزيزتى ، هذا خاتم يُقدر ثمنه ب 400 ألف دولار | 
| Bana kalp veya lanet istiridye şeklinde falan bir yüzük vererek evlenme teklifi ettin. | Open Subtitles | وتقدمت لخطبتي مع نوع من الخواتم على شكل قلب او محار او ما شابه | 
| 12.000 dolarlık bir yüzük. | Open Subtitles | إنه خاتم ب12 ألف دولار. | 
| -Gerçekten çok güzel bir yüzük. | Open Subtitles | و انظري إنه خاتم رائع | 
| İşte oldu. Harika bir yüzük. | Open Subtitles | ها نحن إنه خاتم جميل | 
| Büyülü bir yüzük. İster misin? | Open Subtitles | إنه خاتم سحري ، هل تريده ؟ | 
| Herşeyden sonra, benim gibi biri... Her bir yüzük... | Open Subtitles | فعلى أية حال ، رجل مثلي كل خاتم في اصبعه | 
| Dükkânda ona ait bir yüzük vardı. | Open Subtitles | كان هناك خاتم في هذا المحل تعود ملكيته له | 
| Ona daha bir yüzük bile almadım, dünyanın en iyisine sahibim! | Open Subtitles | أنا لم أحصل لها على خاتم لحد الآن ، أنا عندي الأفضـل بالعالم كله | 
| Öyleyse bileziği bozdurup düzgün bir yüzük al. | Open Subtitles | سنقوم برهن السوار و نحصل لك على خاتم مناسب | 
| Her zaman pırlanta bir yüzük istemiştin, hatırladın mı? | Open Subtitles | أتعلمين .. كيف كنتِ تريدين خاتم من ألماس حقيقي؟ | 
| Ve bu sabah, herhangi bir durum olmadan 5000 Euro değerinde elmas bir yüzük aldı. | Open Subtitles | وفي هذا الصباح بدون مناسبة اشترى لها خاتم ألماسي ب 5 ألف يورو | 
| Ayrıca sahte bir yüzük de takmışsın. | Open Subtitles | وترتدين خاتم زفاف مزور. | 
| Gücünü iradenin enerjisinden alan bir yüzük, birer asker seçmesi için her sektöre gönderildi. | Open Subtitles | بحيث أرسل خاتماً مشحوناً بطاقة الإرادة إلى كل قطاع لينتقي فارساً. | 
| - bir yüzük buldum, hepsi bu. - Ben yüzük falan bulmadım. | Open Subtitles | أنا فقط ألتقط خاتم, هذا كل شئ - لم أجد أي خاتم - | 
| Benim yaptığımdan çok daha hoş bir yüzük bu. | Open Subtitles | ...هذا خاتم أجمل بكثير من الخاتم الذي صنعته لكي | 
| Nasıl bir yüzük istersin, sevgilim? | Open Subtitles | أي نوع من الخواتم تريدين يا عزيزتي ؟ | 
| -Sana ne kadarlık bir yüzük aldı? | Open Subtitles | ما هو نوع الخاتم الذي اشتراه لكِ ؟ | 
| Taa Ipswich'e gidip bana bir yüzük aldığını biliyor muydun? | Open Subtitles | انه يحب الترحال ... أتعلم لقد ذهب الى ابسويتش كي يشتري لي خاتما | 
| Bende de bir yüzük var. Sevgi yazıyor üstünde. | Open Subtitles | لدي خاتم هُنا أيضاً خُتمت عليه كلمة الحُب | 
| Bu görünmez döner bir yüzük ve onunla kötülüğün gücünü taşır. | Open Subtitles | انه خاتم يحولك الى غير مرئى ويحمل في طياته قوة الشر. | 
| Güç verip laneti engelleyebilecek bir yüzük. | Open Subtitles | خاتم تمكين يتحكّم بهذه اللّعنة. |