| Dolphin'lerin biletlerine ulaşmanın bir yolunu buldum. | Open Subtitles | وجدت وسيلة للحصول على تذاكر لفريق الدلافين |
| Galiba şekil değiştiricinin başka insanlara dönüşmesini durdurmanın bir yolunu buldum. | Open Subtitles | أعتقد أنني وجدت وسيلة لمنع المتحول من تخدير أشخاص آخرين |
| Her şeyi eski hâline çevirmenin bir yolunu buldum. | Open Subtitles | وجدتُ طريقةً لتعود الأمور إلى سابق عهدها. |
| Sanırım, onur Başsız Süvari'den ayırmanın bir yolunu buldum. | Open Subtitles | أعتقد بأنني وجدتُ طريقةً "لفصله من "فارس الموت |
| Ben de orada kapana kısılmıştım. Yine de çıkmanın bir yolunu buldum. | Open Subtitles | لقد كنتُ مُحاصرةً أيضاً ولقد وجدت طريقي للخروج |
| Ama kazadan sonra, sanırım,benimle kalmasının bir yolunu buldum. | Open Subtitles | لكن, بعد وقوع الحادث. أعتقد بأنني جديدة ووجدت طريقة للحفاظ عليها وابقائها معي. |
| Onu ben yaptım. Bu şeyleri öldürmenin bir yolunu buldum. | Open Subtitles | أنا من فعلت ذلك، لقد وجدت طريقة لقتل هذه الأشياء. |
| Arabaları tamir etmenin bir yolunu buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت طريقه لإصلاح السيارات |
| Sanırım bunu sana telafi etmenin bir yolunu buldum. | Open Subtitles | أعتقد أني أكتشفت طريقة لأرضيك بها. |
| Haven'ı sonsuza kadar kurtarmanın bir yolunu buldum ama bunu sen olmadan yapamam. | Open Subtitles | لقد وجدت وسيلة لانقاذ هايفن مرة واحدة وإلى الأبد ولكني لا أستطيع أن أفعل ذلك بدونك |
| - Sanırım Jules-Pierre Mao'ya ulaşmanın bir yolunu buldum. | Open Subtitles | أعتقد أنني وجدت وسيلة للوصول إلى جولز بيير ماو |
| Sanırım bütçeyi Jack'in istediği sınıra çekmenin bir yolunu buldum. | Open Subtitles | أعتقد أنني وجدت وسيلة لتقليص الميزانية |
| Bak, ben ellerime bulaşmış kan ile yaşamanın bir yolunu buldum. | Open Subtitles | أنصت... لقد وجدت وسيلة لأعيش حياتي بدماءٍ ملطخة على يدي |
| İşleri yoluna koymanın bir yolunu buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت وسيلة لجعل الأمور أفضل. |
| Haven'ı kurtarmanın bir yolunu buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت وسيلة لانقاذ هايفن |
| - Sanırım virüsü yavaşlatmanın bir yolunu buldum. | Open Subtitles | -أظنّني وجدتُ طريقةً لإبطاء الفيروس |
| Finch, bu adamlara zarar vermenin bir yolunu buldum galiba. | Open Subtitles | (فينش)... لقد وجدتُ طريقةً لإيذاء اولئك الرجال |
| Sanırım içeri girmenin bir yolunu buldum, bay Reese. | Open Subtitles | أعتقدُ أنّي وجدتُ طريقةً يا سيّد (ريس). |
| Ama hayata devam etmenin bir yolunu buldum. | Open Subtitles | لكن ... وجدت طريقي للتقدم |
| Her şeyi çözdüm ve bunu durdurmanın bir yolunu buldum. | Open Subtitles | لقد فهمت الأمر ووجدت طريقة لإيقاف ذلك |
| Bak, ben ellerime bulaşmış kan ile yaşamanın bir yolunu buldum. | Open Subtitles | انصت، لقد وجدت طريقة لأتعايش مع ذنب القتل. |
| Kruşçev'i işin içine katmanın bir yolunu buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت طريقه لأن أجعل "كرونشو" فى القصه |
| - Mike'ı erken çıkarmanın bir yolunu buldum. | Open Subtitles | أكتشفت طريقة لأخرج (مايك) مبكراً |