| Seni memnun etmenin, benimle gurur duymanı sağlamanın... bir yolunu bulmak için tanrılara yalvardım. | Open Subtitles | لقد دعوت الآلهه بحثاً عن طريقة لإسعادك ولجعلك فخوراً |
| Seni memnun etmenin, benimle gurur duymanı sağlamanın... bir yolunu bulmak için tanrılara yalvardım. | Open Subtitles | لقد دعوت الآلهه بحثاً عن طريقة لإسعادك ولجعلك فخوراً |
| Adam ödeşmenin bir yolunu bulmak için hapiste 20 yıl geçirdi. | Open Subtitles | لذا قضى الرجل 20 عاماً في السجن بحثاً عن طريقة لردّ الدين. |
| Elsa'yı özel yapan şeyi ondan söküp almanın bir yolunu bulmak için ona gitmişler. | Open Subtitles | ذهبا إليه بحثاً عن طريقة لتجريد (إلسا) مِن الشيء الذي يميّزها |