Daha önce hiç kredi kartlarını alfabetik sıraya koyan biriyle tanışmamıştım. | Open Subtitles | لم أقابل أحداً من قبل يرتب بطاقاته الإئتمانية حسب الحروف الأبجدية. |
Emin bir şekilde söyleyebilirim ki; ben de senin gibi biriyle tanışmamıştım. | Open Subtitles | أعتقد أن بإمكاني القول أنني لم أقابل أحداً مثلك أيضاً |
Gerçek bir centilmen ve uzun zamandır böyle biriyle tanışmamıştım. | Open Subtitles | رجل رقيق ولم أقابل شخص مثله منذ وقت طويل جدا |
Gerçek bir centilmen ve uzun zamandır böyle biriyle tanışmamıştım. | Open Subtitles | رجل رقيق ولم أقابل شخص مثله منذ وقت طويل جدا |
Daha önce kendi mobilyalarını kendi yapan biriyle tanışmamıştım. | Open Subtitles | لم أقابل شخصا من قبل يصنع مفروشاته بنفسه |
Şey, ben... ben daha önce onun gibi biriyle tanışmamıştım. | Open Subtitles | ... حسناً لم أقابل شخصاً مثلها من قبل |
Daha önce senin gibi biriyle tanışmamıştım. | Open Subtitles | اعتقد انى لم اتقابل مع اى شخص مثلك من قبل. |
Daha önce senin gibi biriyle tanışmamıştım , Roy. -Gerçekten mi? | Open Subtitles | لم ارى شخص مثلك، روي |
Daha önce senin gibi biriyle tanışmamıştım. | Open Subtitles | لم أقابل أحداً مثلك من قبل |
Daha önce senin gibi sakin biriyle tanışmamıştım. | Open Subtitles | لم أقابل أحداً مثلك أبداً |
Bu kadar kalın kafalı biriyle tanışmamıştım. | Open Subtitles | لم أقابل شخص مضجر مثله |
Daha önce senin gibi biriyle tanışmamıştım. | Open Subtitles | انا لم أقابل شخص مثلك سابقاً |
Ama açıkçası hiç eşcinsel biriyle tanışmamıştım. | Open Subtitles | ولكني في الحقيقة لم أقابل شخصا شاذا |
Şey, ben... ben daha önce onun gibi biriyle tanışmamıştım. | Open Subtitles | ... حسناً لم أقابل شخصاً مثلها من قبل |
Daha önce senin gibi biriyle tanışmamıştım. | Open Subtitles | اعتقد انى لم اتقابل مع اى شخص مثلك من قبل. |
Daha önce senin gibi biriyle tanışmamıştım , Roy. -Gerçekten mi? | Open Subtitles | لم ارى شخص مثلك، روي |