| Tek istediğim gelip birkaç söz söylemen ve biraz toprak atman. | Open Subtitles | كل ما أطلبه منك هو قول بعض الكلمات ورمي بعض التراب. |
| Lord Allenby, Lawrence hakkında birkaç söz söyler misiniz? | Open Subtitles | لورد آلنبى ، هل تستطيع ان تعطينى بعض الكلمات عن لورنس؟ ماذا ، المزيد من الكلمات؟ |
| birkaç söz söylemeye geldim. | Open Subtitles | انا متحطمة عاطفيا لقد اتيت لاقول بعض الكلمات |
| Bence birkaç söz söylemen uygun olur. | Open Subtitles | أعتقد أنه سَيَكُونُ من الملائمَ إذا قِلتَى بضعة كلمات |
| Güzel manzarası olan bir yere çıkıp Walt'un karısına evlenme teklif ettiği yere yani güneşin doğru açısını bekleyip birkaç söz söyleriz. | Open Subtitles | حيث على ما يبدو قام والت بطلب الزواج من زوجته ننتظر ليكون الضوء مناسبا نقول بضع كلمات نتشارك بضع ذكريات |
| Ancak bitirmeden şunu da paylaşmak istiyorum, Sightsavers kurucusundan birkaç söz, İsmi Sör John Wilson. | TED | لكن قبل أن أنهي، أريد أن أتقاسم معكم بعض الكلمات من مؤسس "سايت سايفرز،" رجل يدعى جون ويلسون. |
| birkaç söz söylesek iyi olacak. | Open Subtitles | اعتقد انه يجب علينا القاء بعض الكلمات |
| Ve Bayan... Rosowski, yakın bir arkadaş ve komşu olarak birkaç söz etmek istiyor. | Open Subtitles | والأن السيد " روزاسكي " ، صديق مقرب و جار، سيود أن يقول بعض الكلمات |
| New York Reklamcılık Kulübü, bana da birkaç söz söyleme fırsatı vererek nezaketini gösterdi. | Open Subtitles | "نادي الإعلانات لنيويورك" "كان كرمًا منهم أن يدعوني ألقي بعض الكلمات هنا الليلة." |
| Eminim Tom da Janus'ta bugünkü hayat hakkında birkaç söz söylemekten mutluluk duyar. | Open Subtitles | وأنا واثق أن "توم" سيسعد بقول بعض الكلمات عن الحياة على ظهر الجزيرة اليوم. |
| Eğer birkaç söz söylemek isterseniz efendim. | Open Subtitles | إن كنت تود قول بعض الكلمات يا سيدي |
| Senin için birkaç söz bıraktı: | Open Subtitles | تركت بعض الكلمات لكِ |
| - birkaç söz etmek istiyorum. | Open Subtitles | أرغب بقول بعض الكلمات |
| David'in tabutu defnedilmek üzere Arlington'a götürülüyor... ben de havaalanında tabutun yanında birkaç söz söyleyip... ondan sonra Washington'a uçmak istiyorum. | Open Subtitles | ,سيتم نقل جثمان (ديفيد) إلى (ارلينجتون) لدفنه وأود أن اقول بعض الكلمات بهذه المناسبة في المطار |
| birkaç söz söylemek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أقول بعض الكلمات |
| Aman aman birşey değil. Yemekten sonra birkaç söz söyleyeceksin. | Open Subtitles | دون تكلّف، أستلقين بضعة كلمات بعد العشاء؟ |
| Eh, eğer saygınlığını yeniden inşa edeceksen basın toplantısında söyleyeceğim birkaç söz yeterli olmayacaktır. | Open Subtitles | حسناً، إن كنتُ ستعيد بناء سمعتك، بضعة كلمات رقيقة منّي في المؤتمر الصحفي لن تكفي، |
| Bak, bir papaz var ama onu tanımıyoruz senden birkaç söz duymayı yeğlerim. | Open Subtitles | انظر ، هُناك قسيساً ، لكننا لا نعرفه وأحبذ كثيراً تواجدك وقول بضعة كلمات |
| Geceyi noktalamadan önce Nathan ve Haley hakkında birkaç söz söylemek istedim. | Open Subtitles | قبل أن ننهى تلك السهرة ، أردت فقط أن أقول بضع (كلمات عن (ناثان) و (هالى |
| Ev sahibimiz, baba Michael birkaç söz söylemek istiyor ama önce büyük bir alkış lütfen. | Open Subtitles | مُضيفنا الأب (مايكل) يودّ قول بضع كلمات إذا أمكنكم ، صفقوا له تصفيقاً حارّاً |
| 6 aylığına kampanya yap, birkaç söz falan ver. | Open Subtitles | حملة إنتخابية لـ6أشهر, إقطع بعض الوعود, أو أياً كان, |