| Sonra da senle ben bu birleşmenin geleceği üstüne konuşacağız. | Open Subtitles | وعندها، أنا وأنت سنحظى بمحادثة فيما يتعلق بمستقبل هذا الإندماج |
| Doğru bir birleşmenin olmaması çok üzücü. | Open Subtitles | من العار أن الإندماج الحقيقي لم يحدث بالفعل |
| Normalde kişiliği, birleşir birleşmez ortaya çıkıp birleşmenin hemen ardından konukçunun kontrolünü ele geçiriyor. | Open Subtitles | و طبيعياً، تنبثق الشخصية و تسمح للمتكافل بالتحكم في المُضيف فور الإندماج |
| Bu protesto, bu birleşmenin deniz aşırı ülkelere iş göndermek gerçeğini de kapsıyor. | Open Subtitles | وكان لهذا التظاهر الواقع بأن هذا الدمج سيقوم بإرسال المهام إلى ماوراء البحار |
| Daha çok yeni bir durum bu, tasarımcılar ve bilimciler arasındaki bu birleşmenin, bazı ilk "sevimli" -- diyebileceğimiz -- bilimsel sunumları üretmesi. | TED | وفقط حديثا مع هذا الدمج بين التصميم و العلم ينتج بدايات العرض الجميلة إذا صح التعبير |
| Bu birleşmenin doğuracağı borç yükünden dolayı nakit kaybına yol açan birkaç bölüm yeniden yapılandırılmalı. | Open Subtitles | الآن، باتريك، عبء الديون بعد هذا الاندماج ستتراكم مما يجعل من الضرورى إعادة هيكلة بعض الأقسام مما سيوفر بعض السيولة فى البنوك |
| birleşmenin gecikmesinde çok önemli bir rol oynadığını fark etti. | Open Subtitles | لقد أدركت أنها في موقعٍ متميّز كي تُعطّل الإندماج |
| birleşmenin gecikmesind çok önemli bir rol oynadığını fark etti. | Open Subtitles | لقد أدركت أنها في موقعٍ متميّز كي تُعطّل الإندماج |
| Yani bu birleşmenin feshini gerçekleştirmeyeceğim. | Open Subtitles | ما أعنيه هو أنّني لن أسمح بانحلال هذا الإندماج |
| Yani bu birleşmenin feshini gerçekleştirmeyeceğim. | Open Subtitles | ما أعنيه هو أنّني لن أسمح بانحلال هذا الإندماج |
| birleşmenin gecikmesinde çok önemli bir rol oynadığını fark etti. | Open Subtitles | لقد أدركت أنها في موقعٍ متميّز كي تُعطّل الإندماج |
| Görevli doktorla görüşerek birleşmenin yararlarını öğrenmek istedim. | Open Subtitles | وألتقي بالأطباء المسؤولين كي أعرف فوائد الإندماج |
| birleşmenin bittiği haberi neden gelmedi? | Open Subtitles | لماذا لم يتم إبلاغي بأن الإندماج يقترب؟ |
| birleşmenin hallolduğu haberi neden gelmedi? | Open Subtitles | لماذا لم يتم إبلاغي بأن الإندماج يقترب؟ |
| Ve altınla kaplanacağız. 'birleşmenin dokunulmaz altınıyla'. | Open Subtitles | ونحصل علي الحصانة الذهبية في هذا الدمج.. |
| O küçük etki, Greg, birleşmenin olmasını sağlıyor. | Open Subtitles | دورك الصغير يا جريج هو أنك جعلت الدمج يحدث |
| Bu senin için zor olacak, oh baya zor olacak ama birleşmenin aleyhine oy vereceksin. | Open Subtitles | وسيكون الأمر صعبا صعبا جداً عليك ولكنك ستصوت ضد الدمج |
| Ama ayrıca, tüm bu birleşmenin ölü olduğunu da duymuşsundur. | Open Subtitles | ولكنك سمعت أيضاً أن هذا الدمج قتل بعد وصوله |
| Marty, bu birleşmenin olmasını istemiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | مارتي، أنت لا تود أن يحدث الدمج أليس كذلك؟ |
| birleşmenin tek yolu geleceğe odaklanmak. | Open Subtitles | الطريقة الصحيحة لتثبيت هذا الدمج هي بالتركيز على المستقبل |
| Bu olası birleşmenin sebebi sensin. | Open Subtitles | أنت السبب الوحيد لوجود هذا الاندماج |