| O kendine düşeni yapıyor, biz de bize düşeni yapacağız. Şu an için bize düşen, şu otobüse binip şehir dışına çıkmak. | Open Subtitles | يفعل ما يتوجّب عليه، وعلينا القيام بواجبنا، وحالياً، واجبنا هو ركوب الحافلة ومغادرة المدينة |
| O kendine düşeni yapıyor, biz de bize düşeni yapacağız. Şu an için bize düşen, şu otobüse binip şehir dışına çıkmak. | Open Subtitles | يفعل ما يتوجّب عليه، وعلينا القيام بواجبنا، وحالياً، واجبنا هو ركوب الحافلة ومغادرة المدينة |
| Ve bize düşen görev ise onun yüzünden başkası ölmesin diye onlara verilen bu cezayı uygulamak. | Open Subtitles | ومن واجبنا أن ننفذ تلك العقوبة قبل أن يموت آخرون بسببه |
| bize düşen olumlu kalmak. - bize düşen hayatta kalmak. | Open Subtitles | ـ مهمتنا أن نبقى متفائلين ـ مهمتنا هي النجاة |
| bize düşen bu işi diğer olaylar gibi çözmek. | Open Subtitles | مهمتنا أن نعمل على هذه القضية مثل الآخرين. |
| Ve bize düşen görev ise onun yüzünden başkası ölmesin diye onlara verilen bu cezayı uygulamak. | Open Subtitles | ومن واجبنا أن ننفذ تلك العقوبة قبل أن يموت آخرون بسببه |
| bize düşen karışmak değil, gözlemlemek. Ay, korkuttun beni. | Open Subtitles | واجبنا المشاهدة وليس التعطيل يا إلهي لقد اخفتني |
| Bilim insanları olarak, bize düşen bu ilerlemenin öncüsü olmaktır. | Open Subtitles | ... كرجال علم واجبنا أن نكون في مقدمة الحركة |
| Bugün burada bize düşen ceddimize layık askerler olduğumuzu göstermektir. | Open Subtitles | اليوم... إنه واجبنا... أن نثبت أننا على قدر ما كان أباؤنا.. |
| Bugün burada bize düşen ceddimize layık askerler olduğumuzu göstermektir. | Open Subtitles | اليوم... إنه واجبنا... أن نثبت أننا على قدر ما كان أباؤنا.. |
| bize düşen bunları korumak ve sonra kendi çocuklarımıza bırakmak. | Open Subtitles | ومن واجبنا أن نحميها ونتركها لأولادنا. |
| Bu bir savaş, ve bize düşen de savaşmak. | Open Subtitles | إنها حرب ومن واجبنا خوضها |
| bize düşen de kimin yaptığını bulmaktır. | Open Subtitles | ومن واجبنا لمعرفة من فعل ذلك. |