| - Blair'den korkmuyorum. - Hayır, ondan bahsetmiyorum. | Open Subtitles | أنا لست خائفة من بلير أنا لا أتحدث عن بلير |
| Ben Blair'den başka talimat alana kadar geri çekileceğiz. | Open Subtitles | سننتظر الى أن أحصل على تعليمات إضافية من بلير |
| Yale'i aradın, Blair'den intikam almak için "Dedikoducu Kız"a haberi yolladın. | Open Subtitles | "أخبرتي يال, ارسلتي الحدث المثير ل"فتاة ثرثارة لتنتقمي من بلير |
| Bütün bilgiler Blair'den direk bana gelecekti, ama hiç gelmedi. | Open Subtitles | اى معلومات يجب ان تأتى من " بلير " تقولها لى مباشرة و هو ما لم تفعله |
| Harika geçti. Şimdi Blair'den sağ kurtulduğuna göre, gidip annemle konuşalım. | Open Subtitles | ،(الآن بما أنّك نجوتي من (بلير دعينا نتحدّث مع والدتي |
| Blair'den öğrendiğim bir şey var. | Open Subtitles | هذا شيءٌ تعلمته من (بلير). لا تتركي الأشخاص الذين تحبيهم. |
| Hâlâ Blair'den haber yok mu? | Open Subtitles | ألم تسمعي شيئًا من (بلير)؟ |
| Blair'den mi? | Open Subtitles | هل هي من (بلير)؟ |