| Bana bir kol saati ve üzerinde adım yazan bir bornoz verdiler. | Open Subtitles | أعطوني ساعة و رداء مكتوب عليه إسمي من الخلف |
| Misafirler bakıyordu. Ona bir bornoz giydirdim. | Open Subtitles | النزلاء كانوا يلقون نظرة لذا وضعت رداء عليها |
| Adrian, bu bornoz çok bol, değil mi? | Open Subtitles | الا تعتقدين يا أدريان ان هذا الروب واسع قليلا؟ هه؟ |
| bornoz da giysen umrumda değil. | Open Subtitles | البسي روب حمام لعين لو أردت فلم يعد يهمني |
| bornoz günün modası değilse sanırım partiye hazır değilsin. | Open Subtitles | مالم يكن ثوب الإستحمام زي شائع هذه الأيام فأظن أن أحدهم ليس مستعداً للحفلة |
| Ödünç takımlar, ödünç bornoz. Kendi bindiğin dalı kesmek gibi. | Open Subtitles | معدات مستعارة، عباءة مستعارة هيأ نفسك |
| Bu bornoz ve bunu giyen kadın onları takdir etmeyen yüz kişiden daha değerlidir. | Open Subtitles | هذه العباءة والشخص الذي كان يرتديها تساوي أكثر من مائة شخص لا يقدرها |
| Sanırım benim bornoz kullanımı hakkında konuşmuştuk | Open Subtitles | اعتقت اننا تكلمنا عن موضوع استعمال رداء حمامي |
| En son buraya geldiğimde üzerinde olan bornoz hala üzerinde demek, ha? Çok iyi. | Open Subtitles | إذاً أنتي تلبسين نفس رداء الحمام الذي كنت تلبسينه آخر مرة كنت هنا ، هذا رائع |
| Ama balıkçılarda fark ettiğim şu ki bir insanın koyu ya da açık tenli, zengin ya da fakir olmasını bornoz ya da plastik çizme giymesini önemsemiyorlar. | Open Subtitles | ولكن صياد السمك,لقد لاحظت ذلك, لا يهتمون به انا اسمر او ابيض, غني او فقير , يلبس رداء او ضيق |
| Önce bir bornoz giydirelim ya da üstünü kapatalım ve yatağa götürelim. | Open Subtitles | اعتقد أنه ينبغي وضعه في رداء او نغطيه ونأخذه الى الفراش |
| Alışveriş onlar için yorucu olduğundan bornoz giyen yaşlılar için değil miydi o? | Open Subtitles | هذا ليس لبشر قدماء غرباء يرتدون رداء لانهم مرهقين من التسوق؟ |
| Evet, paketleme yaparken bornoz giymiştim. | Open Subtitles | نعم, انا كنت مرتديا الروب عند التعبئة |
| O giydiğin bornoz babama aitti. | Open Subtitles | هذا الروب كان ملك لأبي |
| Neden bornoz giyiyorsunuz? | Open Subtitles | أمم لماذا ترتدون الروب ؟ |
| bornoz al ve oturma odasında konuğumuzla tanışmaya gel. | Open Subtitles | اختاري روب ليس البيجان وتعالي قابليني أنا و ضيفتي في غرفة المعيشة من أجل تناول المشروبات |
| Bu bir bornoz. Malikaneye girdiğimizde muhtemelen bunlardan biri çıkacaktır. | Open Subtitles | البس روب الحمام، احنا غالبا هانلبسه هناك |
| Hayır. Allah'ım, Allah'ım! bornoz hâlâ üzerinizde. | Open Subtitles | لا يا إلهي ، لا ، يا إلهي مازلت في الـ روب |
| Yalınayaksın, Fransız sabunu kokuyorsun ve bornoz giyiyorsun. | Open Subtitles | حافيّة القدميّن رائحتكِ عبقة بالصابون الفرنسي، وترتدين ثوب حمام |
| Ödünç takımlar, ödünç bornoz. Kendi bindiğin dalı kesmek gibi. | Open Subtitles | معدات مستعارة، عباءة مستعارة هيأ نفسك |
| Bu bornoz ve bunu giyen kadın onları takdir etmeyen yüz kişiden daha değerlidir. | Open Subtitles | هذه العباءة والشخص الذي كان يرتديها تساوي أكثر من مائة شخص لا يقدرها |
| - Ne? Kahretsin! bornoz bile almadım. | Open Subtitles | اللعنـة , أنـا لـم آخـذ رداءاً للحمـام حـتـى |
| Audrey kaftan gibi bir bornoz giyiyor | Open Subtitles | تَضِعُ أودري عليها هذه العباءةِ القديمةِ المهلهلةِ |