| Sen de gidip işini bozmak istiyorsun çünkü kıskanıyorsun dostum. | Open Subtitles | والآن تريد إفساد ذلك، لأنّ هذا من طبائعك، يا رفيقي |
| Sakın yemeyi düşünme. Formunu bozmak istemezsin, sanırım. | Open Subtitles | لا تتجرأي وتأكليها، لا أظنك تريدين إفساد مظهر جسدك الجميل |
| Bensiz daha fazla eğlendiğini söylemiştin, ...ben de bu işi bozmak istemiyorum. | Open Subtitles | قلت إنك تستمتع أكثر من دوني لا أريد أن أفسد لك هذا |
| Acılı dul olup, girdiğim her mekânın havasını bozmak istemiyorum. | Open Subtitles | لم أقصد أن أكون الأرملة الحزينة ولم أقصد تخريب أوقاتكم. |
| En yakın arkadaşlıklarımdan birini bozmak istemediğim için özür dilerim. | Open Subtitles | أعذريني على عدم رغبتي في تدمير أحد أهم صداقاتي |
| Sahip olduğum her şeyi bozmak için muhtemelen bir domuzdan almıştır. | Open Subtitles | من المحتمل أنها جاءت به من خنزير لتقوم بتخريب ممتلكاتي |
| İş ahlakını bozmak ölüm demektir demiştin! Demedin mi? | Open Subtitles | قلت خرق أخلاقيات العمل يعني الموت |
| Ramsley laneti bozmak için Elizabeth olduğunu söyledi. | Open Subtitles | رامسلي يريدك أن تعتقد انها إليزابيث لكى تكسر اللعنة |
| Bu şiddet sarmalını, özellikle kadınlar hesaba katılarak, eğitim, yasaların güçlendirilmesi ve ekonomik kalkınma yolunda yapılacak yatırımlarla bozmak mümkün. | TED | من الممكن تعطيل دوامة العنف تلك عن طريق الإستثمار في التعليم، وفي تعزيز قبضة القانون وفي التنمية الاقتصادية بخاصة للنساء. |
| Neşenizi bozmak istemem, ama şu anda hepimiz iş-kaçaklarıyız. | Open Subtitles | لا أريد إفساد المرح ولكننا أضحينا متهربين من العمل. |
| Çocuk şimdi iyileşiyor olduğuna göre yemeği bozmak yazık olacak. | Open Subtitles | بما أن الولد بخير الآن من المؤسف إفساد العشاء |
| Size garezi olan, işinizi bozmak isteyen birileri var mı? | Open Subtitles | هل تفكر بشخص ذو أحقاد ؟ أي شخص يريد إفساد العمل ؟ لقد فتحت قبل 6 أشهر |
| Partini bozmak istemem ama benim kuzenim Benedict Arnold değil. | Open Subtitles | أكره أن أفسد عليك استمتاعك بهذا، لكنّ قريبتي ليست خائنة |
| - Üzgünüm, Britt. bozmak istememiştim. - Kes sesini. | Open Subtitles | انا متأسف يا بريت ، لم أتعمد أن أفسد الموقف أخرس |
| Ya da benimkini ama bu görüntüyü bozmak suç sayılacaktır.. | Open Subtitles | او فستاني بالرغم من انها ستكون جريمة تخريب هذه الاطلاله |
| Hala olabilir. Yapmamız gereken o düğünü bozmak. | Open Subtitles | لازال بإمكانكِ ذلك، كل ماعليكِ فعله هو تخريب زفافكِ |
| Karşında iki mutlu insan var ve senin verdiğin doğal tepki bu mutluluğu bozmak. | Open Subtitles | شخصان سعيدان و اندفاعك الطبيعي هو تدمير ذلك |
| Olay yerine arkadan girdik, çok fazla kan vardı ve kanıtları bozmak istemedik. | Open Subtitles | لقد دخلنا مسرح الجريمة من الخلف، كما أن هناك الكثير من الدماء، ولم نقم بتخريب الأدلة الهامة. |
| 1 numaralı kuralı bozmak zorunda kalsak bile mi? | Open Subtitles | حتى لو عنى ذلك خرق القاعدة رقم واحد؟ |
| Boşanmadan sonraki altı yıllık sessizliği böyle bozmak istersin tabii! | Open Subtitles | هكذا تكسر حاجز الصمت بعد ست سنوات من الطلاق |
| Cinayet, işkence ve zorbalık yoluyla ülkeyi bozmak ve casusluk etmek için yerleştirildim. | Open Subtitles | لقد وُضعت في هذه الدولة للتجسس و تعطيل الحكم المحلي من خلال القتل و التعذيب و العنف |
| Yani evime, yeni erkek arkadaşımın sadece senin fuar başvurunu bozmak için mi benimle birlikte olduğunu söylemeye geldin? | Open Subtitles | إذاً اتيت لمنزلي كي تخبرني بأن صديقي الجديد هو معي فقط كجزء من مؤامرة لتخريب عرضك من أجل معرض المقاطعه؟ |
| Sessizliği bozmak maksadıyla birisi, o gece veya ertesi... veya başka bir gece için düzenlenen eğlenceden bahsetmişti. | Open Subtitles | لكسر الصمت, تحدث احدهم من باب التسلية للتحضير للمساء او اليوم التالي او الذي بعده |
| Hiç kimsenin bunu bozmak istediğini düşünmüyorum. | TED | لا أظن بأن هناك شخص يفكر فعلياً في إلغاء ذلك. |
| Eğlencenizi bozmak gibi olmasın ama randevunuza geciktiğinizi hatırlatmak istedim, efendim. | Open Subtitles | سيدى , لا اريد افساد متعتك أيمكننى ان اذكرك انك ستتأخر على موعدك ؟ |
| Ve bunu bozmak istemiyorum. | Open Subtitles | تلك الفتاة مثالية ولا أريد أن أدمر هذا |
| Savunmalarını bozmak için buna ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحن في حاجة إليها من أجل التشويش على دفاعاتهم |
| Beni Büyük X olarak atadın, görevim elimden geldiğince düşmanı bezdirmek, bozmak ve şaşırtmaktır. | Open Subtitles | "كلفتنى بمهمة "بيج إكس ومن واجبى مضايقة تحطيم و تشويش العدو بأقصى قدرتى |