| Brooklyn Köprüsü'nün diğer tarafına. Bence en iyi plan bu. | Open Subtitles | وإلى الخارج ، إلى جسر بروكلين أعتقد أنها أفضل خطة |
| Bu, sen Ethan Grohl'u Brooklyn Köprüsü'nde onu hemen öldürmeden önce soyarken. | Open Subtitles | هذا هو أنت سطو إيثان غروهل على جسر بروكلين فقط قبل قتله. |
| Brooklyn Köprüsü günümüzde hala eski dubalarının üzerinde durarak gotik kulelerini ve New York'un kapısını oluşturan çapraz kabloları destekliyor. | TED | اليوم، لايزال جسر بروكلين صامدًا على قيسوناته القديمة داعمًا أبراجه القوطية وكابلاته المميزة ويشكل إطارًا لبوابة الخروج من مدينة نيويورك |
| Brooklyn Köprüsü'nün karşısında... bulamayacakları bir yer biliyorum. | Open Subtitles | طبعاً ، أعرف مكاناً عبر جسر بروكلين حيث لن يتمكن أحد من العثور علينا |
| Burada Brooklyn Köprüsü var. | Open Subtitles | ها نحن ذي, جسر بروكلن , وسط المدينة منهاتن |
| 5-6 dakika kadar. Brooklyn Köprüsü'nde bir engel var. | Open Subtitles | حوالي 5 الى 6 دقائق, هناك عقبة عند جسر بروكلين |
| Lise fen öğretmenim, ince ve kalın bağırsaklarını çeksen Brooklyn Köprüsü kadar uzar, derdi. | Open Subtitles | كان يقول بأن ما تتمتعون به الأمعاء الصغيرة والكبيرة يمكن أن تمتد عبر جسر بروكلين. |
| Big Apple tur; Brooklyn Köprüsü, Empire State ve Broadway Cats şovu içerir. | Open Subtitles | تتضمن جولة التفاحة الكبيرة جسر بروكلين ورؤية ولاية نيويورك وعرض قطط برودواي |
| Big Apple tur; Brooklyn Köprüsü, Empire State ve Broadway Cats şovu içerir. | Open Subtitles | تتضمن جولة التفاحة الكبيرة جسر بروكلين ورؤية ولاية نيويورك وعرض قطط برودواي |
| Brooklyn Köprüsü'nün tepesine çıkardım ayak bileklerime kilolarca taş bağlardım başıma da farelerle dolu bir torba geçirirdim... | Open Subtitles | كنت لاقف على اعلى جسر بروكلين مع 100 باوند من الصخور مربوطه حول رجلي وكيس من الفئران ملفوف حول رأسي |
| Yani Brooklyn Köprüsü Parkı'nda olanlar batının değerleriyle alakalı! | Open Subtitles | وما حصل في حديقة جسر بروكلين يجب ان يعالج بناءا على فيم مجتمعنا |
| Brooklyn Köprüsü'nün altındaki sihirli hazırlık okulunda troller? | Open Subtitles | اقزام فى مدرسة اعدادية لتعليم السحر تحت جسر بروكلين |
| Bence Brooklyn Köprüsü'nü inşa etmek daha kolay. Üstesinden geliriz. Sonuçta bir şifonyer. | Open Subtitles | من الأسهل بناء جسر بروكلين إنها مجرد خزانة |
| Sonra birden kendimizi Brooklyn Köprüsü'nün altındaki depoda bulduk. | Open Subtitles | ثم، فجأة، لقد انتهى فينا الامر في هذا المستودع تحت جسر بروكلين. |
| Ellen bir kere Brooklyn Köprüsü Parkı'ndan römorkları izlemeyi sevdiğini söylemişti. | Open Subtitles | الين مرة ذكرت انها تحب مشاهدة قارب السحب من حديقة جسر بروكلين. |
| Brooklyn Köprüsü'nde bir kesonun içine inşa edilen ama kullanımdan kaldırılmayan bir sığınak var. | Open Subtitles | هناك واحد موجود فى القبو في الجزء الغاطس من جسر بروكلين والذي بُني ولم يُغلق قط |
| Zavallı adamı Brooklyn Köprüsü'nde bir yetim gibi bırakmış. | Open Subtitles | وترك الرجل المسكين كاليتيم على جسر بروكلين. |
| Brooklyn Köprüsü'nün yakınlarındaymış. | Open Subtitles | انه متجه للشارع ألأمامي باتجاه جسر بروكلين |
| Brooklyn Köprüsü! Çocukluğumdan beri görüyorum. | Open Subtitles | جسر بروكلين من الطفولة أود أن رأى Founder-member من |
| Brooklyn Köprüsü çelikten yapılmış en geniş asma köprüdür, | Open Subtitles | وكان جسر "بروكلين" أكبر جسر فولاذي معلق يشيد على الإطلاق |
| Brooklyn Köprüsü'nden atlayıp da hayatta kalan birkaç kişi var sadece. | Open Subtitles | تعلمين أكثر من عدة أشخـاص نجو "بعد قفزهم من جسر "بروكلن |