| Bu çiçeği koklayın beyefendi. Partilerde herkesi güldürür. | Open Subtitles | .خذ,سيدي الكريم,شم هذه الزهرة .إنها لا تفشل في الابهار بالحفلات |
| Bu çiçeği yakasına takacak ve onun güvenliği ile ilgileneceksiniz. | Open Subtitles | أنت ستدبّس هذه الزهرة عليه وتعتني بأمنه. |
| O Bu çiçeği düğün gününde aile İncil'ine basmıştı. | Open Subtitles | قامت بضغط هذه الزهرة في كتاب الأسرة المقدس في يوم زفافها |
| Seni tebrik etmeme ve Bu çiçeği sana vermeme izin ver. | Open Subtitles | دعيني أُهنئك وأقدم لكِ هذه الوردة |
| Eşsiz'e şans dilemeye ve Bu çiçeği vermeye geldik. | Open Subtitles | لقد أتينا لنتمنى لـ(فريدة) حظاً موفقاً ونعطيها هذه الوردة. |
| Bayan Kelly, Bu çiçeği seversiniz sanırım. Düğme deliği uygun değil. | Open Subtitles | ربما تريدين تلك الزهرة يبدو أننى أخطأت مكان عروتى |
| Al, Bu çiçeği al ve defterin içine koy. | Open Subtitles | هيّا، خذ هذه الزهرة وضعها في الدفتر |
| Bu çiçeği bırakarak beni kutsadın. | Open Subtitles | يا إلهي! لقد باركتني بإسقاط هذه الزهرة. |
| Lexi daha önce bana Bu çiçeği göstermişti. | Open Subtitles | ليكسي اخبرتني عن هذه الزهرة سابقا |
| Pekala, Bu çiçeği nereden bulabiliriz? | Open Subtitles | حسناً، أين نجد هذه الزهرة ؟ |
| Bana Bu çiçeği ver. | Open Subtitles | أعطني هذه الزهرة |
| Ama kalbim Bu çiçeği götür diyor, ve Wu Teyze, eğer kalbime güvenirsem sevdiğimle olacağımı söyledi. | Open Subtitles | و لكن قلبي يملي علي بأن أحضر هذه الزهرة و العمة (وو) قالت أنه إذا وثقت بقلبي سأكون مع من أحب ماذا؟ |
| Gel, geleceğinin göstergesi olarak Bu çiçeği bana ver. | Open Subtitles | أقبلي، سآخذ هذه الزهرة كضمان. |
| Bu çiçeği Miranda'ya vermiştim. | Open Subtitles | (أهديت هذه الزهرة لـ(ميراندا |
| Baba, Bu çiçeği senin için yaptım. | Open Subtitles | أبي ، صنعت هذه الوردة لك |
| Sana Bu çiçeği veriyorum çünkü senin alınacak bir intikamın var, yoldaş. | Open Subtitles | أنا أعطيك تلك الزهرة لكِ ثأر لكي تأخذيه ايتها الرفيق |
| Tıpkı Bu çiçeği bulduğun gibi... | Open Subtitles | مثلما الطريقة التي وجدت بها تلك الزهرة |
| Bir gün bir yabancının evine gittim, elimde çiçek vardı, kapıyı çaldım ve şöyle dedim: "Selam, Bu çiçeği avlunuza dikebilir miyim?" | TED | ذهبت في يوم ما إلى منزل رجل غريب، وكانت معي تلك الزهرة في يدي، طرقت على الباب وقلت، "هل تسمح لي بغرس تلك الزهرة في فنائك الخلفي؟" |