| Onun için yapabileceğim bir şey var mı hiç bilmiyorum. Bu arada, bu arama sana servete mal olacak. | Open Subtitles | أعني لا أعرف ما الذي يمكنني فعله له، في هذه الأثناء، هذه المكالمة تكلفكِ ثروة. |
| Nasıl oluyor anlamıyorum ama, her yıl hesaplarını yenilemek için orayı arıyorum, ve bu arama yıllık komisyonumun %25'i olacak şekilde bitiyor. | Open Subtitles | لكنني أجري مكالمة واحدة كل عام لأجدد حسابهم و تصبح هذه المكالمة ربع عمولتي للعام كله |
| bu arama tamamen farklı bir şey hakkında. | Open Subtitles | لذا فمن الواضح أنّ هذه المكالمة لها غرض مختلف تمامًا |
| bu arama kurallara aykırı ve bir okul yetkilisi olarak, kesinlikle hoş göremem. | Open Subtitles | كمسئول عن المدرسة ، هذا البحث غير جيد أنا لا أستطيع أن أقبله |
| Her neyse, bu arama olayı bitene kadar burada kapana kısılıp kaldık. | Open Subtitles | على أي حال، نحن عالقون هنا حتى ينتهي هذا البحث |
| Yani bu arama öylesine. | Open Subtitles | إذن فتلك المكالمة كانت خالصةً لإيضاح الأمر |
| bu arama Malcolm Taffert'ın cep telefonundan çıkmış. | Open Subtitles | ذلك الإتصال صادر من هاتف مالكولم تافرت |
| bu arama için 30 saniyelik bakiyeniz kaldı. | Open Subtitles | لديكِ ثلاثون ثانيه متبقية على إنتهاء هذه المكالمه |
| Fakat bu arama kesinlikle onu, Marwan ve füzeyle ilişkilendiriyor. | Open Subtitles | ولكن هذه المكالمة لابد وأنها تربطه بـ(مروان) والصاروخ. |
| bu arama yapıldı. | Open Subtitles | لقد صدرت هذه المكالمة |
| bu arama sabit telefondan yapılmış. | Open Subtitles | هذه المكالمة جاءت من خط ثابت |
| Ve aniden bu arama oldu. | Open Subtitles | وفجأة تأتي هذه المكالمة |
| bu arama kaydedilip izlenecektir. | Open Subtitles | هذه المكالمة ستسجل وتعرض |
| bu arama saçma oldu. | Open Subtitles | هذه المكالمة بلا معنى |
| Paige, bak, l bu arama sizin için önemli olduğunu biliyorum ve ayrı bir kimlik korumak için yeterli, ancak kendi gidiyor devam edemez. | Open Subtitles | بايدج ، إنظري ، أنا أعلم أن هذا البحث مهم بالنسبة إليك و أنت تريدين المحافظة على الهوية المنفصلة لكن لا يمكنك أن تذهبي لوحدك |
| Ve bu arama... bu tarama... annen hakkında sorular meydana çıkardı. | Open Subtitles | ... و هذا البحث تلك المهمة أثارت التساؤلات حول والدتك |
| bu arama, uzun sürebilir. | Open Subtitles | هذا البحث قد يستغرق وقتا |
| Yani bu arama öylesine. | Open Subtitles | إذن فتلك المكالمة كانت خالصةً لإيضاح الأمر |
| Ama bu arama hiç hoşuma gitmedi. | Open Subtitles | لكن حقاً لا أقدر هذا الإتصال. |
| bu arama... | Open Subtitles | هذه المكالمه من |
| Tabii ki, bu arama hiçbir şeyi kanıtlamıyor. | Open Subtitles | بالطبع، المكالمة لا تثبت أي شيء. |