| Efsaneye göre bu bıçağın keskin yüzü kestiği her yere ölümü getirir. | Open Subtitles | تقول الأسطورة أن حدة هذا السكين يجلب الموت لكل من يلمسها |
| bu bıçağın bir şeyleri oyması lazım ama. | Open Subtitles | حسنا، هذا السكين عليه أن ينحت شيئا. |
| Edwige, bu bıçağın ne olduğunu bildiğini anlayabiliyorum. | Open Subtitles | (إدويج)، يمكنني رؤية بأنك تعلمين هذا السكين |
| Etmezse sana bu bıçağın ucunu vereceğim! | Open Subtitles | إن لم يكن فسوف تنال من رأس هذا النصل ... |
| bu bıçağın kabzasında kobe bifteği izleri bulduk. | Open Subtitles | في المقبض هذه السكين على وجه الخصوص. وجدنا آثار لحم كوبي. |
| Etmezse, sana bu bıçağın ucunu vereceğim! | Open Subtitles | إن لم يكن فسوف تنال من رأس هذا النصل ... |
| bu bıçağın nereden geldiğini söylemiş miydim? | Open Subtitles | هل أخبرتكَ سابقاً من أين أتت هذه السكين ؟ |
| Siz bana bu bıçağın çocuğun cebindeki bir delikten düştüğünü birisinin bıçağı bulduğunu, çocuğun evine gittiğini ve sırf bıçağın keskinliğini denemek için adamı öldürdüğünü mü söylemek istiyorsunuz? | Open Subtitles | هل تحاول إخباري أن هذه السكين سقطت من فتحة في جيب الولد، ثم التقطها شخص ما وذهب إلى بيت الولد وطعن أباه بها فقط لاختبار حدتها؟ |
| bu bıçağın güvenli olup olmadığını bile bilemeyiz. | Open Subtitles | ...نحن لا نعلم لو كانت هذه ! السكين آمنة |