| Ve bu bilim ile, bir araya gelmiş toplamın nasıl tek tek küçük parçaların toplamından daha değerli olduğunu anlıyoruz. | TED | و مع هذا العلم ، نستطيع بالظبط فهم كيف يكون الجزء الكامل أكبر من مجموع أجزائه |
| Normalde hayatımın fazla stresli zamanlarını beklemezdim ama bu bilim strese minnettarlık duymamı sağladı. | TED | هذا لا يعني بالضرورة أن أرغب في عيش المزيد من التجارب الموترة في حياتي، لكن هذا العلم قد أعطاني تصورا جديدا بالكامل عن الضغط. |
| (Gülüşmeler) Fakat bu bilim dalı ilaçtan çok daha fazlası. | TED | (ضحك) لكن هذا العلم أكبر من الطب. |
| Hayır. Bu, bilim, büyü değil. | TED | لا. هذا علم وليس سحر. |
| Gerçek bu. Bilim bu. | Open Subtitles | هذه حقيقة ، هذا علم |
| İnanç değil bu, bilim. | Open Subtitles | هذا ليس إيمان. هذا علم. |
| bu bilim insanları, evrenimizin bir simülasyon olup olmadığını anlamak için deneysel testler hakkında düşünmeye başladılar. | TED | لقد بدأ هؤلاء العلماء بالنظر إلى اختبارات تجريبيّة لاستخلاص ما إذا كان الكون هو مجرد محاكـاة. |
| Bu, bilim değil. | Open Subtitles | ليس هذا العلم. |
| bu bilim mi yoksa çöp mü? | Open Subtitles | هل هذا علم او قمامة ؟ |
| bu bilim araştırması. | Open Subtitles | ...هذا علم,اصمتى |
| Egosu, münakaşa ruhu ve sıkıcı çalışma ortamı olan bu bilim insanlarıyla nasıl başa çıkıyorsun? | Open Subtitles | كيف تدير كل هؤلاء العلماء بغرورهم ومشاحناتهم وتعقيدهم أمامي |
| bu bilim adamları kendi işleri konusunda oldukça saplantılı olabiliyorlar. | Open Subtitles | هؤلاء العلماء, يصيبهم هوس الأستحواذ تجاه اعمالهم |