| Scully'nin tedavisinin bu duvarların içinde bir yerlerde olma olasılığı tek umudum. | Open Subtitles | إحتمال وجود علاج لسكالي بمكان ما داخل هذه الجدران.. هو أملي الوحيد. |
| 150 yıllık acı şiddet ve korku bu duvarların içine sinmiş. | Open Subtitles | مائة وخمسون عاماً من الآلم والعنف والخوف حصلت بين هذه الجدران |
| Daha öncede açıkladığım gibi, evin gerçek değeri bu duvarların arkasında. | Open Subtitles | كما شرحتُ سابقًا ، الجوهر الحقيقي للشقة يكمن خلف هذه الجدران |
| bu duvarların korkunç soğuk ve dar olmadığını düşünüyorum. | Open Subtitles | وأعرف أنك في الخارج تجعلين تلك الجدران لا تبدوا قريبة أو قوية أو باردة |
| Ama bu operasyonun adı bile bu duvarların dışında anılmayacak Hilal. | Open Subtitles | لكن لكن حتى اسم هذه المهمة لا يجب أن يغادر هذه الحوائط يا هلال |
| bu duvarların arkasında saklanıp krallığın da onunla birlikte ölmesine seyirci kalamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا أن نختبئ وراء هذه الجدران ونراقب هذه الأرض تموت معها. |
| O rozet bu duvarların dışında işe yarayabilir ama burada farklı kurallarımız var. | Open Subtitles | تلك الشارة ربما تعمل في خارج هذه الجدران لكن هنا, لدينا قوانين مختلفة |
| Çok geçmeden evlenecek yaşa geleceksin ve bu duvarların arasından sonsuza dek ayrılacaksın. | Open Subtitles | قريبا ستصبحين كبيرة بما يكفي على الزواج وعندها ستغادرين هذه الجدران الى الأبد |
| Maalesef o sahte iyilik ışığı burada bu duvarların içinde. | Open Subtitles | أخشى أن ذلك الضياء الزائف جاثم هنا داخل هذه الجدران. |
| Bunca zamandır bu duvarların ardında yaşadıkları için artık öğrenemezler sanmıştım. | Open Subtitles | خلت أنّنا إذا عشنا في كنف هذه الجدران طويلًا فربّما يتعلّمون. |
| Ara vermedim. Son zamanlarda bu duvarların dışına çıktığım bile olmadı. | Open Subtitles | بدون إستراحات، لم أكن قادرة على الخروج من هذه الجدران مؤخراً |
| bu duvarların ardında ülkenin yas tuttuğunun ve tasarrufa gitmek zorunda kalındığının farkındayım. | Open Subtitles | أدرك أنه خلف هذه الجدران تلملم البلاد أحزانها وتكافح في ظل برنامج التقشف |
| Hayatın boyunca kendini bu duvarların arasına kitleyemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تحبسي نفسك بين هذه الجدران طيلة حياتك |
| Başrahip ve arkadaşları şeytanın bu duvarların ardında faaliyet gösterdiğine inanıyorlar. | Open Subtitles | الشيطان يقوم بأفعاله الشريرة من داخل هذه الجدران هو |
| Whitehurst, şüphesiz sen bir asker olarak bu duvarların bile gözünden düşmüş en berbat yaratıksın. | Open Subtitles | وايتهيرست، أنت بلا شك، أسوأ عذر لكي يدنس جندي مثلك هذه الجدران. |
| Evlat, duvarları olan bir dünyada yaşıyoruz ve bu duvarların silahlı adamlar tarafından korunması gerekiyor. | Open Subtitles | يا بني، نحن نعيش في عالم به جدران و هذه الجدران يجب أن يحميها رجال معهم أسلحة |
| Fakat sana bu duvarların tuhaf olduklarını söylemiştim. İlk önce onlardan nefret edersin. | Open Subtitles | أنت تؤمن بما تريد لكنى أخبركم بأن هذه الجدران غريبة |
| Asıl önemli olan bu duvarların size neler vereceği... | Open Subtitles | ..أهمية ما توفره لكم تلك الجدران شيء مهم جدا ً |
| bu duvarların içinde bizden korkmayı öğrenecekler yoksa ölürler. | Open Subtitles | بدون هذه الحوائط , سوف يتعلموا ان يرهبونا واذا لم يحدث , سوف يموتوا |
| bu duvarların dışında olduğumuz an söyleyeceğim, bir saniye önce bile değil. | Open Subtitles | سأخبرك لحظة وجودنا خارج هذه الأسوار و ليس قبل ذلك |
| bu duvarların içinde bekliyorlar. | Open Subtitles | انهم مثل اولئك الموجودين على طول هذه الحيطان |
| Nereye olursa. bu duvarların dışında kitapların olmadığı bir yere. | Open Subtitles | اياً يكن, خارج هذ الجدران لمكان لا يوجد فيه كتب |
| Ve her kademede bu duvarların dışını asla göremeyeceğim söylendi. | Open Subtitles | أنني لن أخرج من هذا السجن بعد الآن |
| Başına gelen onca şeyden sonra, aradığın huzuru bu duvarların ardında bulamazsın. | Open Subtitles | بعد كل ما حدث لك الامان الذى تريديه ليس خلف هذه الاسوار |