| Onun nefesinin nüfuz ettiği bu gölgeler eşiyle birlikte gitmişti. | Open Subtitles | هذه الظلال بيوم ما كانت قد بُعثت للحياة بنَفَسٍ دافئ وتحركت بانسيابية بجانب زوجته |
| Bakalım bu gölgeler kemik parçaları mı yoksa başka bir şey mi. | Open Subtitles | لنرى إن كانت هذه الظلال هي شظايا عظمية أو شيء أخر |
| Ancak Dr. Brennan... eğer bu gölgeler kemik çıkarsa fena halde sinirleneceğin. | Open Subtitles | و لكن أيتها الطبيبة برينان إن تبين أن هذه الظلال هي أجزاء عظمية فإنني سأكون غاضباً جداً |
| bu gölgeler düştükçe üzerime | Open Subtitles | وكما هذه العتمة التي تسقط |
| bu gölgeler düştükçe üzerime | Open Subtitles | وكما هذه العتمة التي تسقط |
| Ayrıca manubriyuma bakmanı istiyorum. bu gölgeler, çukurlaşma gibi gözüküyor. | Open Subtitles | كما أريدكَ أن تنظر إلى نصاب القص هذه الظلال تبدو وكأنّها محرّضة |
| Peki bu gölgeler sana hiç mi tuhaf gelmiyor? | Open Subtitles | لكن الا تعتقد ان هذه الظلال مختلفة? |
| bu gölgeler ruhunun huzurlu olmadığı anlamına gelebilir. | Open Subtitles | هذه الظلال... ربما تعني ان روحها ليست في سلام. |
| En önemlisi de İnanıyorum ki bu gölgeler resimdeki kişilerden birisi ile ilgili. | Open Subtitles | الاهم... انا اؤمن... بان هذه الظلال... |
| Peki, bu gölgeler nereden geliyor? | Open Subtitles | من اين تأتى هذه الظلال ؟ |