| Her sektörün kendi gerçekleri ve Bu gerçekler hakkında farkındalık yaymaya çalışan kuruluşlar var. | TED | كل القطاعات المختلفة لديها حقائق، وهناك منظمات تسعى لنشر الوعي عن هذه الحقائق. |
| Ama Bu gerçekler çoğu zaman kalabalık bir tezgâhtar ağzında gizli. | TED | لكن هذه الحقائق غالباً ما يطغى عليها ضجيج الدعايات المنمّقة. |
| Bu gerçekler genç 29'larında bir adamı mı gösteriyor? | Open Subtitles | هذه الحقائق تُظهر شاباً صغيراً فى عمر، 29؟ |
| - Bu gerçekler ışığı altında hasarlara göz atacağız. | Open Subtitles | والتي طبقًا لعملك كنت على علم بها وفي ضوء ما سبق سنلاحقك لأجل التعويضات |
| Ayrıca bütün Bu gerçekler ve olanlar başımı ağrıtıyor. Sen neden bahsediyorsun? | Open Subtitles | انها تؤلم رأسي كُل تلك الحقائق, والأفكار |
| Bu gerçekler ben sıkıcı veya sevimsiz olduğum için gözarda edilemez veya reddedilemez. | Open Subtitles | هذه الحقائق لا يمكن تجاهلها أو رفضها لأنك تظن بانني مملة أو بغيضة. لأنني لا قيمة لي |
| Endişenlendiği duruşmalar Bu gerçekler ışında daha da iyiye gitmeyecek. | Open Subtitles | لجنة الاستماع تلك التي أنت قلق حيالها لن يتساهلوا أبدا في ضوء هذه الحقائق |
| Boston Üniveristesi ekonomisti James Bessen'ın yeni kitabında açıklanan Bu gerçekler akıllara merak uyandıran bir soru getiriyor: Bu bankacılar ne yapıyor ve makineleşme onların istihdamını şimdiye kadar neden ortadan kaldıramadı? | TED | هذه الحقائق التي نُشِرت في كتاب صدر حديثاً لخبير الاقتصاد في جامعة بوستن جايمس بسين، طرحت سؤالا مثير للاهتمام: ماذا الذي يقوم به هؤلاء الصرافين، و لماذا لم تقم الآلات بتعويضهم إلى الآن؟ |
| Bu gerçekler ışığında şu andan itibaren ücretsiz olarak uzaklaştırıldın. | Open Subtitles | ...وعلى ضوء هذه الحقائق من هذه اللحظة، أنت موقوف ...بدون أجر |
| Bu gerçekler sizi rahatsız mı etti? | Open Subtitles | هذه الحقائق تزعجك؟ |
| Bu sonuçlara nerden vardın acaba? Bu gerçekler seni korkutuyor mu yoksa korkutmuyor mu? | Open Subtitles | أتخيفك هذه الحقائق أم لا؟ |
| Bu gerçekler çok aşikar, değil mi? | Open Subtitles | هذه الحقائق واضحة أليس كذلك ؟ |
| Bu gerçekler kanla alındı bunu onurlandır. | Open Subtitles | "هذه الحقائق دفع ثمنها دماً" "سلطة القطارات السريعة في (كاليفورنيا)" "لذلك فاحترم ذلك" |
| - Bu gerçekler ışığı altında hasarlara göz atacağız. | Open Subtitles | والتي طبقًا لعملك كنت على علم بها وفي ضوء ما سبق سنلاحقك لأجل التعويضات |
| Tüm Bu gerçekler söylediğinin zıttına Sabine'in o geceki restoranı tesadüfen seçmediğini gösteriyor. | Open Subtitles | كل تلك الحقائق تتناقض كليا مع احتمالك على ان سابين اختار المطعم |