Bir daha ki sefere bu pislikler bu kadar ileri gidemeyecek. | Open Subtitles | في المرة القادمة،اولئك الاوغاد لن أسمح لهم بالتمادي إلى هذا الحد. |
Eğer Hava Kuvvetleri onaylamasaydı, bu kadar ileri gidemezdi. | Open Subtitles | إذا لم تكن القوات الجوية راغبة بذلك لما وصل الأمر إلى هذا الحد |
İnsanoğlu kendi yansımasını yaratmak için neden bu kadar ileri gidiyor? | Open Subtitles | لماذا الإنسانية بعيدا إلى هذا الحد لإنشاء هذه الأفكار في حد ذاته؟ |
bu kadar ileri gideceğini düşünmemiştik. | Open Subtitles | شيء قذر لم اتوقع ان يصل الآمر الى هذا الحد |
Tuhaf oldum şimdi. Hiç bu kadar ileri gitmemiştim. | Open Subtitles | هذا غريب ، لم يسبق أن وصلت لهذا الحد |
Eğer Hava Kuvvetleri onaylamasaydı, bu kadar ileri gidemezdi. | Open Subtitles | لا ، إذا كانت القوات الجوية لا تريده أن يحدث ,لما سمحوا له الوصل بالأمر إلى هذا الحد |
İçimden bir ses, anlattıkların gerçek olmasa, bu kadar ileri gitmeyeceğini söylüyor. | Open Subtitles | شيء يخبرني أنك لم تكن لتذهب إلى هذا الحد لو لم تكن الحقيقة |
Bilmiyorum. Hiç bu kadar ileri gitmemişti bu iş. | Open Subtitles | لا أعلم لم يصل الأمر إلى هذا الحد من قبل |
Eğer senin için olmasaydı bu kadar ileri gidemeyeceğimi biliyorum sadece. | Open Subtitles | أعرف فحسب أنّي لمْ أكن لأصل إلى هذا الحد لولاك. |
Yaptıklarını örtbas etmek için niye bu kadar ileri gitmişlerdi? | Open Subtitles | ولماذا يصلون إلى هذا الحد للتغطية على أفعالهم؟ |
Sen olmasaydın asla bu kadar ileri gelemezdik. | Open Subtitles | لقد أحرزنا د قد لا تأتي أبدا إلى هذا الحد دون لكم. |
Annemin bu kadar ileri gideceği hiç aklıma gelmemişti. | Open Subtitles | لم أعتقد أبداً أنّ والدتي ستصل إلى هذا الحد. |
Sadece, nasıl bu kadar ileri gidebildiğini anlayamıyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أفهم كيف انخرطت في ذلك الأمر إلى هذا الحد |
Evet, Ajans kanunu biliyor yani, bu kadar ileri gittilerse o bölgede büyük bir şeyler dönüyor. | Open Subtitles | نعم، حسنا ، وكالة يعرف القانون، حتى أنها قد ذهبت إلى هذا الحد ، شيئا كبيرا يحدث على في هذا المجال. |
Bunu yapmayı asla istemedim. bu kadar ileri gitmeyi hiç istemedim. | Open Subtitles | أنا لم اتعمد لهذا أن يحدث أنا لم أقصد أن يصل الى هذا الحد |
Tragların kötü olduklarını biliyordum ama bu kadar ileri gideceklerini düşünmezdim. | Open Subtitles | علمت أن التراكز خبثاء لكن لم أتوقع ان يصلو الى هذا الحد |
Çok özür dilerim. Mara'nın bu kadar ileri gideceğini düşünmemiştim. | Open Subtitles | أنا اسفه لم اكن اعلم أن مارا ستذهب بعيدا الى هذا الحد |
Bunu yapmak için bu kadar ileri gider mi? | Open Subtitles | هل وصلت لهذا الحد , بأن تفعل ذلك ؟ |
Dürüst olmak gerekirse bu kadar ileri gideceğini sanmıyordum. | Open Subtitles | وللأمانة لم أعتقد أنه سيحرز الكثير |
bu kadar ileri gitmişken, neden vazgeçeyim? | Open Subtitles | لقد مضيت فى هذا الأمر فلماذا أستسلم الآن؟ |
Ben sadece o seksi cankurtaranın geri gelmesini istedim. bu kadar ileri gitmesini istememiştim. | Open Subtitles | أردت فقط أن يعود هذا المسعف المثير لم أقصد أن تذهب الأمور إلى هذا الحدّ |