| Bu koşullar altında endişeli olmanız gayet normal. | Open Subtitles | لديكم الحق بأن تكونوا قلقين تحت هذه الظروف الراهنة |
| Efendim, bunun yapay bir yaşam formu olduğunu düşünüyorum, ancak Bu koşullar altında bundan fazlasından emin olamam. | Open Subtitles | أنا متأكدة أن هذا نوع من أشكال الحياة الذكية لكني لست متأكدة من أي شيء أكثر تحت هذه الظروف |
| Bu koşullar altında böyle bir şey hissetmen son derece normal. | Open Subtitles | في ظل هذه الظروف إنه من الطبيعي أن تشعري بهذه الأمور |
| İnsanların Bu koşullar altında çalışmalarını istememelisiniz. | TED | لا يمكنك أن تطلب من الناس العمل في ظل هذه الظروف. |
| Şimdi de Bu koşullar altında tuhaf gelebilecek bir ricam olacak. | Open Subtitles | والآن لدي ما قد يبدو في هذه الظروف الحالية طلباً غريباً |
| Pek bizim tarzımız değil ama Bu koşullar altında... | Open Subtitles | انة ليس نوعنا من الاشياء لكن في الظروف الحالية |
| Bu koşullar altında şanslı bile sayılırsınız. | Open Subtitles | و بالنظر لهذه الظروف كنتم في الواقع محظوظين جدا |
| Seninle Bu koşullar altında tanışmış olmaktan çok üzgünüm Eve. Ben Cristy. Cristy Keane. | Open Subtitles | آسفة أننا التقينا فى ظل هذه الظروف يا إيف أنا كريستى ، كريستى كين |
| Bu koşullar altında, mavi olan FOXO proteini ... ... hücrenin ortasındaki çekirdekteki... ... küçük bölmenin içine gitti ... ... ve bağlayıcı bir gen üzerine oturdu. | TED | تحت هذه الشروط, البروتين فوكسو بالأزرق دخل في النواة تلك المقصورة الصغيرة هناك في وسط الخلية -- ويجلس على جين مرتبط بها |
| Bu koşullar altında onun Underhay olduğunu söyler mi hiç? | Open Subtitles | تحت هذه الظروف,هل هى راغبة حقا فى ان تتعرف على الجثة على انه اندرهاى ؟ |
| Onlar birbirlerinin icabına bakana kadar Bu koşullar altında beklemek zorundaydım. | Open Subtitles | و تحت هذه الظروف إضطريت للإنتظار حتى يعتنوا ببعضهم البعض |
| Aslına bakarsan Bu koşullar altında çalışamam. | Open Subtitles | اتعلمون ماذا لا استطيع العمل تحت هذه الظروف |
| Bu koşullar altında aynı şeyi yapsaydım aptal gibi görünürdüm. | Open Subtitles | سوف أبدوا أحمقاً تحت هذه الظروف بفعل الشيء نفسه |
| Bu koşullar altında bunların hepsinin çok uygun düştüğünü söylemeliyim... | Open Subtitles | يجب أن أعترف لك أن كل ما تقوله يبدوا مقنعاً تحت هذه الظروف |
| - Bu koşullar altında, Bay A. Ben olsam, durum hiç de fena değil derdim. | Open Subtitles | تحت هذه الظروف اقترح ان تتاسف وتندم |
| Bu koşullar altında bile... müttefik olup olmadığımızı sorabilirler. | Open Subtitles | حتى في ظل هذه الظروف من الممكن أنه سيمتحنك ليتأكد من تحالفنا |
| Şimdi, Bu koşullar altında seninle ilgilenebiliriz sanırım. | Open Subtitles | الآن ، في ظل هذه الظروف أعتقد أننا يمكن أن تعتني بك |
| Yani Bu koşullar altında o muhabire sürekli amigoluğun ne kadar uygunsuz olduğundan bahsetme. | Open Subtitles | لذلك و في ظل هذه الظروف فإن الاستغراق بالحديث مع تلك المراسلة بخصوص التشجيع ، لم يكن تماماً بالملائم |
| Keşke bunu Bu koşullar altında yapıyor olmasaydık, ama bu durumda... | Open Subtitles | و أود أننا لم نضطر لفعل ذلك في هذه الظروف ولكن نظرا للوضع الحالى |
| Bu koşullar altında bize yardımcı olma nezaketini gösterirseniz eğer, müteşekkir oluruz. | Open Subtitles | سنكون ممنونين لو استطعت مد يد العون لنا في هذه الظروف |
| Ancak Bu koşullar altında sana yeni Los Angeles sınıfı nükleer denizaltını veremeyeceğim. | Open Subtitles | على أية حال، في الظروف الحالية انا لن استطيع اعطائك اى غواصة |
| Tamam, o zaman Bu koşullar altında, fena görünmediğim konusunda anlaşalım. | Open Subtitles | حسناً، فلنتفق على أني أبدو حسن المظهر في ظل الظروف الحالية |