| Ancak bu konsey, uluslararası korsancılık gibi şeyleri çok ciddiye almaktadır. | Open Subtitles | ولكن هذا المجلس يأخذ الأمور مثل القرصنة الدولية على محمل الجد | 
| Her seferinde sahada birisi bizi itip kaktığında bu konsey böyle kin tutacaksa belki de asıl bizim gözetilmeye ihtiyacımız vardır. | Open Subtitles | إذا كان هذا المجلس سيغضب في كل مرة قام أحد بالعبث معنا في الخارج ربما نحن بحاجة إلى من يشرف علينا | 
| bu konsey bir kez Tanrı'yı oynamaya çalıştı. | Open Subtitles | هذا المجلس حاول ان يلعب دور الله مرة من قبل | 
| Bu insanlık dışı. bu konsey Tanrı'yı oynayamaz ! | Open Subtitles | انه ليس انسان انه ليس فى هذا المجلس للعب دور الرب | 
| Şu anda bu konsey bir iç savaşın patlak vermesine mani olan tek şey. | Open Subtitles | و الآن, هذا المجلس هو الشيء الوحيد الذي يحول دون وقوع حرب أهلية | 
| bu konsey karşısında sessiz kalırsam ya da daha kötüsü karşı çıkarsam iş arkadaşlarım arasında güvensizlik ve endişe yayılacak. | Open Subtitles | لو ظللت صامتة بخصوص هذا المجلس أو الأسوأ عارضت تشكيله سيظهر كل أنواع انعدام الثقة والخوف بين زملائي | 
| Eger bu konsey eyleme geçemeyecek kadar zayifsa eyleme geçmek benim görevim oluyor, demek. | Open Subtitles | إذا كان هذا المجلس ضعيف لاخذ الإجراءات من واجبي القيام بذلك | 
| Eğer bu konsey eyleme geçemeyecek kadar zayıfsa eyleme geçmek benim görevim oluyor, demek. | Open Subtitles | إذا كان هذا المجلس ضعيف لاخذ الإجراءات من واجبي القيام بذلك | 
| Eğer bu konsey konusunda sessiz kalırsam, daha da kötüsü kurulmasına karşı çıkarsam, bu meslektaşlarımın aklına güvensizlik ve kaygı tohumları ekecektir. | Open Subtitles | لو ظللت صامتة بخصوص هذا المجلس أو الأسوأ عارضت تشكيله سيظهر كل أنواع انعدام الثقة والخوف بين زملائي | 
| bu konsey Izmer insanlarını korumak için oluşturulmuştu.... | Open Subtitles | هذا المجلس خُلق ليحمي شعب إزمير | 
| bu konsey gerçek amacını unutmuş. | Open Subtitles | لقد تناسى هذا المجلس هدفه الرئيسى | 
| O, bu konsey hakkında pek çok şey biliyor. | Open Subtitles | يعرف معلومات كثيره عن هذا المجلس | 
| bu konsey, senin büyükbabanın büyükbabası bu toprakları Kızılderililerden çaldığından beri var. | Open Subtitles | هذا المجلس كان موجوداً ...قبل جدّ جدّك ! سرق أرضه من الهنود | 
| Üç yıl önce, bu konsey Bomont'taki çocukları korumak için neredeyse bir düzine kanun çıkarmış. | Open Subtitles | ومنذ ثلاث سنوات لقد تم تقديم دزينه من القوانين فى هذا المجلس لكى تحمى الصغار فى "بومنت" | 
| Sizin bu konsey salonuna gelip amaçlarımızı sorgulamanız... | Open Subtitles | ولكى تـاتى الى هذا المجلس وتقومبانتقاضقوانيننا... . | 
| bu konsey bir yolunu bulup geri çeviriyor. | Open Subtitles | هذا المجلس يجد أسياب ليرفض | 
| - Kim bu konsey yahu? | Open Subtitles | -ما طبيعة هذا المجلس بأية حال؟ | 
| - Kim bu konsey yahu? | Open Subtitles | -ما طبيعة هذا المجلس بأية حال؟ |