| Bütün Bu korku ve nefret yanan gözlerimi çildirtiyor . | Open Subtitles | كل هذا الخوف والبغض يسبب لي حالة توتر مجنونة لعيناي |
| Yalnız kalmak istemediğini söyledin, Bu korku sana benim yanında olmamı istettirdi. | Open Subtitles | قلتِ أنكِ لا تريدِ أن تكوني وحيدة هذا الخوف جعلكِ تريديننى بجواركِ |
| Bu korku kendi şirketimi kurduktan sonra da sürdü. | TED | وظل هذا الخوف قائمًا حتى بعد إنشاء شركتي الخاصة. |
| Bana anlatmadığın Bu korku hikayesi ne? | Open Subtitles | ما قصة رعب هذه التي لا تخبريني بها ؟ |
| Ve işte Bu korku bizim düşüncelerimizde muhafazakar olmamızı sağlıyor. | TED | وهذا الخوف هو ما يجعلنا محدودين في تفكيرنا. |
| Bu korku zırvalıklarından nefret ediyorum. | Open Subtitles | أكره هراء الرعب هذا |
| Bunun feminizm olduğunu sanmıyorum. Bu korku. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد أن هذا أمر نسوي، إنه الخوف |
| - Bu korku evlat. | Open Subtitles | - هذا خوف يا ابني |
| Ve Bu korku, onların hayatlarını her gün kurtaran şey. | Open Subtitles | . و هذا الخوف هو ما ينقذ حياتهم كل يوم |
| Ama Bu korku... yüzünde gördüğüm Bu korku işte buna anlam veremiyorum. | Open Subtitles | لكن الخوف، انظري إلى هذا الخوف. إنّكِ مُرتعبة من أنّي قد لا أفهم. |
| Bu korku propagandayı körükledi, her iki tarafta da bol miktarda vardı, | Open Subtitles | هذا الخوف قوّى الدعاية وكان هنالك الكثير منه في كلا الجانبين |
| Sen de yaşlısın ama seni Bu korku yönetmiyor. | Open Subtitles | أنت من القدماء. وحتى الأن لم يؤثر عليك هذا الخوف |
| Onun ölümünden sonra Bu korku beni ele geçirmeye başladı. | Open Subtitles | وقع حادث فظيع جدّاً وبعد موته بدأ هذا الخوف يطغى عليّ |
| Bütün Bu korku ve çatışma... Eminim etini bozmuştur. | Open Subtitles | كل هذا الخوف والخلاف متأكدٌ من أنهُ قد أفسدَ اللحم. |
| Bu olayı şu şekilde görmeye başladım, erkekler olarak sahip olduğumuz Bu korku, bizi felç eden Bu korku, bizi erkek kutusuna tutsak ediyor. | TED | وحدث أنني نظرت لهذا كنوع من الخوف الذي لدينا كرجال ، هذا الخوف الذي جعلنا مشلولين ، وجعلنا كرهائن لصندوق الرجولة هذا . |
| Bu korku, istatistikleri aşan bir şey, Charles. | Open Subtitles | fontcolor="#ffff00" هذا الخوف , وهذا يتجاوز وصول والاحصاءات وتشارلز |
| Bu korku onu Einstein'ı görmek için o yaz Long Island'a kadar sürüklemişti. | Open Subtitles | وساقه هذا الخوف لمقابلة "آينشتاين" ذلك الصّيف في "لونغ آيلاند". |
| İşte Bu korku, bize güzel bir gelecek sunacak. | Open Subtitles | و هذا الخوف سيجعل المستقبل جميلاً |
| Bana anlatmadığın Bu korku hikayesi ne? | Open Subtitles | ما قصة رعب هذه التي لا تخبريني بها ؟ |
| Çoğu insan bir yük taşımaktan korkar. Bu korku, benim durumumda daha da artıyor. | Open Subtitles | ،أغلب الرجال يخافون تحمل العبء وهذا الخوف مضاعف في حالتي |
| Bu korku seni hayatta tutacak. | Open Subtitles | إنه الخوف الذي سيبقيك حيًا |
| - Bu korku evlat. | Open Subtitles | هذا خوف يا بٌنى ! |