| - Bu parayla dünyanın çorbası içilir. - Ben daha yakınım. | Open Subtitles | يمكنك شراء الكثير من الحساء بهذا المال أنا الخاسر هنا |
| Bu parayla hangi araçları finanse ettiğinizi öğrenmeliyim ki, var olup olmadıklarından emin olabileyim. | Open Subtitles | نعم ، لكن لدينا تدقيق رسمي بالحسابات هنا يجب أن أعرف بأن السيارات التي تمولها بهذا المال موجود فعلاً |
| Bak, artık Bu parayla bir düğün yapamam. | Open Subtitles | إسمع، لا يمكنني أن أقوم بالزفاف بهذا المال الآن. |
| Kaybınızın Bu parayla giderilemeyeceğini biliyorum ama umarım yardımcı olur. | Open Subtitles | خسارتك لا يمكن تعويضها بالمال لكن آمل أن يساعد هذا |
| Ama büyükannem Bu parayla ne almak istersem alabilmem için kullanabileceğimi söyledi. | Open Subtitles | لكن جدتي قالت بأنني أستطيع استخدام هذا المال لشراء أي شيءٍ أريده. |
| Bu parayla komple oturma odası grubu alabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا شراء أثاث غرفة معيشة كامل بهذا المبلغ. |
| Bu parayla ne yapabilirsin ki? Burada ne var ne yok değişmeli. | Open Subtitles | ماذا تنوي القيام به بهذه الأموال يجب تغيير كل شيء هنا |
| Sonra, işte Bu parayla kendine başka bir at alacaksın ve ortadan... | Open Subtitles | ثُم ستأخد هذه النقود هُنا. وستبتاعُ لنفسكَ حصان آخر. |
| Eğer isterseniz, Bu parayla o arsayı satın alabilirsiniz. | Open Subtitles | إذا اردت ذلك تستطيع شراء الارض بهذا المال |
| Bu parayla iyi bir şeyler yapmalıyım. | Open Subtitles | هناك الكثير من الأشياء الجيدة يمكن فعلها بهذا المال |
| Bu parayla okulu karbon salınımsız hale getirebiliriz. | Open Subtitles | بهذا المال بإمكاننا جعل هذه المدرسة مُحايدة للكربون. |
| Bu parayla haftada 4 gün çalışarak... | Open Subtitles | بهذا المال يمكنك تقليص عدد ساعاتك إلى النصف |
| Sana Bu parayla ne yapman gerektiğini henüz söylemedim. | Open Subtitles | أنا لم أقل لك بعد ما أريدك أن تفعله بهذا المال |
| Bu parayla, istediğimiz yere gidebilir ve istediğimizi yapabiliriz. | Open Subtitles | نستطيع بهذا المال الذهاب لأيّ مكان وفعل ما يحلو لنا |
| Doğum günün olduğu için içim rahat değil. Bu parayla kendine kimbap söyle. | Open Subtitles | أشعربالسوءبماأنه عيد ميلادك إطلب بعض الكيمباب بهذا المال |
| Çeki bozdursaydın bütün Bu parayla ne yapacağın hakkında konuşabilirdik. | Open Subtitles | أتعرفين ما علينا أن نتحدث عنه هو ما ستفعلينه بالمال |
| Bu parayla ne yaptığın kiminle yaptığın senin dışında kimseyi ilgilendirmiyor. | Open Subtitles | لذا, ماستفعلينه بالمال ومع من لا علاقة لأحد به سوى أنتِ |
| Herneyse... Diyorum ki Bu parayla tekrar nükleer tesise yatırım yapalım. | Open Subtitles | من رأيي أن نستثمر هذا المال في مصنع الطاقة النووية |
| Ve Bu parayla yüzlerce insanı açlıktan ölmekten kurtarabilirim ve hiçbir gün bunu yapmıyorum. | Open Subtitles | ويمكنني بهذا المبلغ إنقاذ حياة المئات من الأناس الذين يموتون من الجوع وفي كل يوم لا أفعل ذلك |
| Bu parayla yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد شيء أستطيع أن افعله بهذه الأموال |
| Bebeğim, Bu parayla gidip orayı satın alabiliriz. | Open Subtitles | عزيزي، يمكننا أخذ هذه النقود ونختفي وننعم بإنفاقها |
| Size Bu parayla verdiğimiz zarardan bahsetmeyeceğim. | TED | لن أذكر لكم مدى الضرر الذي أحدثه ذلك المال. |
| Piyango bileti alıp kazandıklarını ve arabaları Bu parayla aldıklarını anlattılar. | Open Subtitles | أوضحوا أنهم اشتروا تذكرة يانصيب و بذلك المال استطاعوا أن يشتروا السيارتان |
| Bu parayla, hayatta kalacak kadar yemek bile satın alamazsın. | Open Subtitles | وبهذه الطريقة لا يمكنك حتى أن تشترى طعاماً كافياً لإبقائك على قيد الحياة |
| Oh, bende kendimi Bu parayla teselli ediyor olacağım. | Open Subtitles | أوه ، حسناً ، انا فقط سأواسي نفسي بكل هذه الأموال |