| Hatalı olduğunuzu keşfetmek neyin doğru olduğunu bulmanın tek yolu. | TED | معرفة أنك على خطأ هي الطريقة الوحيدة لمعرفة ما هو صحيح. |
| Sonucunu etkin şekilde bulmanın tek yolu, onun gelişmesini seyretmektir. | TED | الطريقة الوحيدة لمعرفة الناتج هي،على نحو فعال، مشاهدته يتطور. |
| Bunu bulmanın tek yolu da birini ziyaret etmek. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لمعرفة ذلك هي بزيارة أحدها |
| Bulmanın, tek yolu var. | Open Subtitles | هنالك طريقة واحدة لمعرفة الامر |
| bulmanın tek yolu var. | Open Subtitles | لذا هناك طريقة واحدة لمعرفة ذلك |
| Seni bulmanın tek yolu buydu. | Open Subtitles | كانت الطريقة الوحيدة لإيجادك |
| "Orayı bulmanın tek yolu" "kalbimin çok yakınlarında." | TED | الطريقة الوحيدة للعثور على هذا المكان هي أنه قريب من قلبي. |
| Adımlar doğru giderse formülün yazılı olduğu tabloyu bulmanın tek yolu hangisinin evraklarının sahte olduğunu bulmak. | Open Subtitles | الان قبل الذهاب الى الخطوه الاولى الطريقة الوحيدة لمعرفة اللوحة التي تحتوي على الصيغة |
| O C-4'ü bulmanın tek yolu, Essam'ın vurulacak hedefle kapıdan çıkması. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لمعرفة مكان المتفجرات هو أنت تنتظر حتى يخرج "عصام" من الباب بهدف يضربه. |
| Ama bunlar gerçekten kim olduğunuzu bulmanın tek yolu. | Open Subtitles | لكنها الطريقة الوحيدة لمعرفة من نكون |
| Nereye gittiğini ve ne yaptığını bulmanın tek yolu bu olabilir. | Open Subtitles | قد تكون الطريقة الوحيدة لمعرفة أين ذهب وماذا فعل... |
| bulmanın tek yolu var. | Open Subtitles | هناكَ طريقة واحدة لمعرفة ذلك |
| Onları bulmanın tek yolu var. | Open Subtitles | هناك طريقة واحدة لمعرفة ذلك. |
| bulmanın tek yolu var. | Open Subtitles | -ثمة طريقة واحدة لمعرفة الأمر |
| Seni bulmanın tek yolu buydu. | Open Subtitles | إنها الطريقة الوحيدة لإيجادك |
| Eskilerin gücüne sahip bir muhafıza ihtiyacım vardı ve bulmanın tek yolu buydu. | Open Subtitles | كنتُ بحاجة ألى قوة القدامى ..ليكون ظلي. وتلك كانت الطريقة الوحيدة للعثور على واحد. |
| Anlamlı açıklamaları bulmanın tek yolu budur. | Open Subtitles | هذه هي الوسيلة الوحيدة للعثور على قيمة ذات مغزى. |