| Sanırım Joy, Hogarth'a yardım etmiş ama Bunu kanıtlayamam. | Open Subtitles | نعم، أعتقد أن "جوي" ساعدت "هوغارث"، لكن لا يمكنني إثبات هذا. |
| Ama henüz Bunu kanıtlayamam. | Open Subtitles | لكن لا يمكنني إثبات هذا بعد. |
| Evde tek başımaydım, evet, Bunu kanıtlayamam. | Open Subtitles | في البيت لوحدي، و لا يمكنني إثبات ذلك. |
| Bunu kanıtlayamam ama, gizli işler çevirdiklerine kesinlikle eminim. | Open Subtitles | الآن، لا أستطيع إثبات ذلك ولكن أنا واثق تماما أنهم متواطؤون |
| Ayrıca paylaşmayı da hiç sevmiyor ve Bunu kanıtlayamam ama arkamı döndüğümde bana top atanın o olduğundan eminim. | Open Subtitles | وهي لا تحب أن تشارك, وبما أنني لا استطيع اثبات هذا أنا متأكدة أنها قذفت كرة في مؤخرة رأسي عندما استدرت |
| Yani Bunu kanıtlayamam. | Open Subtitles | أعني أني لا يمكنني إثبات ذلك |
| Ben Bunu kanıtlayamam ama sen kanıtlayabilirsin. | Open Subtitles | لا أستطيع إثبات ذلك لكن أنت تستطيع ذلك |
| Bunu kanıtlayamam. | Open Subtitles | لا أستطيع إثبات ذلك |
| Elbette, Bunu kanıtlayamam. | Open Subtitles | بالطبع لا استطيع اثبات هذا |