| Burada kalmamı isteyen annemi düşününce huzur bulamam. | Open Subtitles | لست بسلام لأن امى تريدني أن أبقى هنا أيضا. |
| Sinirlenmeden yapmam gerektiği anlamına da gelmiyor ve Burada kalmamı sağlayan kişiden intikam almadan yapmam gerektiği anlamına kesinlikle gelmiyor. | Open Subtitles | ولا يعني أن أقومَ به بلا امتعاض وبالتأكيد لا يعني أن أقومَ به دونَ السعي للانتقامِ ممن يجبرني أن أبقى هنا |
| Ne bütün gece Burada kalmamı mı bekliyorsun? | Open Subtitles | مهلاً، هل تتوقع مني أن أبقى هنا طيلة الليل؟ |
| Sanki hep Burada kalmamı istiyormuş gibi davranıyorsun. | Open Subtitles | تتصرفين كما لو كنتِ تريديني أن ابقى هنا إلى الأبد |
| Babam bina yıkılsa bile Burada kalmamı söylemişti. | Open Subtitles | ابى قال لى ان ابقى هنا حتى اذا تساقط المبنى |
| Burada kalmamı mı yoksa plana bağlı kalmamı mı istersin? | Open Subtitles | اللعنه هل تريدين مني البقاء هنا، أم المضي بالخطة؟ |
| Kiliseye gitti. Burada kalmamı söyledi. | Open Subtitles | إنها عبر الشارع في الكنيسة قالت لي بأن أبقى هنا |
| Benden Burada kalmamı ve babanın işlerini tamamlamamı istediler. | Open Subtitles | لقد سألوني أن أبقى هنا.. من أجل إتمام عمل والدكِ |
| Yoksa Burada kalmamı ve az önce söylemeye başladığın şeyi tamamlamayı mı istersin? | Open Subtitles | أم أبقى هنا لتكملَ ما بدأتَ قوله سابقاً؟ |
| Bekle, sızmış kız arkadaşınla Burada kalmamı mı istiyorsun? | Open Subtitles | مهلاً، اتطلب مني أن أبقى هنا مع حبيبتك المغمى عليها |
| Senin ve kız kardeşinin anlamadığı şey babanızın Burada kalmamı istediği. | Open Subtitles | ما لا تعرفانه أنت وأختك هو أن والدك هو من أرادني أن أبقى هنا. |
| Arama ihtimaline karşın benim Burada kalmamı istiyorlar. | Open Subtitles | يريدوني أن أبقى هنا في حال ان اتصلت |
| Baba benim Burada kalmamı bekleyemezsin | Open Subtitles | أبي أبي لا تتوقع مني أن أبقى هنا |
| Her neyse, kötü haber şu ki, merkez ofis bir hafta daha Burada kalmamı istiyor. | Open Subtitles | "على أية حال, الخبر السيء هو أن المكتب الرئيسي يريدني أن أبقى هنا لأسبوعٍ آخر." |
| Benden Burada kalmamı beklemezsin. | Open Subtitles | أنت فعلاً لا تتوقع مني أن أبقى هنا |
| - Tabii elbette tüm bu olanlardan sonra, belki de iptal edip Burada kalmamı ve Toby'e destek olmamı istersen orası başka. | Open Subtitles | أنه مع كل ما جرى ، ربما حري بي أن ألغي رحلتي و أبقى هنا و... |
| Fakat Mike Burada kalmamı istedi ve | Open Subtitles | لكن مايك يريدني أن أبقى هنا |
| Burada kalmamı istiyor. | Open Subtitles | إنه يجعلني أبقى هنا |
| Oh , şey... babanın Burada kalmamı isteyeceğini sanmıyorum.. | Open Subtitles | حسنا انا لا اعتقد ان والدك يريد ان ابقى هنا رجاء؟ |
| Savaş sona erene kadar Burada kalmamı istedi. | Open Subtitles | وقال انه يريد ان ابقى هنا حتى تنتهي الحرب |
| Aslında ben de onunla gidecektim ama Nathan Burada kalmamı istedi. | Open Subtitles | كان من المفترض ان اكون بالرحلة معهم لكن نيثن ارادني ان ابقى هنا |
| Bana senin dönüşümünü kolaylaştırmak amacıyla bir kaç hafta Burada kalmamı söylediler. | Open Subtitles | لقد طلبوا مني البقاء لبضعة أسابيع حتي يتم تسهيل عملية انتقالك. |