| Bana gerçekten güvenli bir telefon kulübesi bulmanı istiyorum... Buraya yakın olmayan bir yerde. | Open Subtitles | لذا اود منك ان تأخذيني لكشك هاتف هادىء في مكان ما ليس قريب من هنا |
| Buraya yakın bir yerde, seni oraya götürürüm. Hepsi senin olsun yeter ki beni bırak, lütfen. | Open Subtitles | قريب من هنا ,وسآخذك اليها كل ما عليك فعله هو ان تطلقي سراحى |
| Sanırım bunları biliyorsun. Buraya yakın bir yerde oldu kaza. | Open Subtitles | أظن أنك تعلم بأن هذا قد حدث بالقرب من هنا |
| Dinleyin! Buraya yakın Orléans sokağında saklanabileceğim bir manastır var. | Open Subtitles | استمعي، بالقرب من هنا توجد دير راهبات سأهرب إليها |
| Ama Buraya yakın olduğu için çok daha fazla kuvvet uygulamanız gerekiyor. | Open Subtitles | لكن عليك بذل جهد كبير نوعاً ما حيث أنها قريبة من هنا |
| Buraya yakın küçük bir kasabada hüzünlü bir tören yapıldı. | Open Subtitles | في بلدة صغيرة قريبة من هنا حدثت مراسم حزينة |
| Buraya yakın hiçbir yerde kalamaz. | Open Subtitles | هي لا تَستطيعُ البَقاء أي مكان قريباً من هنا. |
| Gates'in şirketinin Buraya yakın bir şubesi var. | Open Subtitles | شركة جايتس تمتلك a تكرار نبات قريبا من هنا. |
| Buraya yakın bir yerleşim yeri var. Adamlarımız orada olacak. | Open Subtitles | هناك مخيم قريب من هنا رجالنا سيكونو هناك |
| Eğer Buraya yakın bir yerse bir uğrarız ve hafızanı canlandıracak mı bakarız. | Open Subtitles | اذا كان الموقع قريب من هنا يمكننا المرور عليه ونرى اذا ما كان يثير اي ذكرى لديك |
| Eviniz Buraya yakın mı Raymond? | Open Subtitles | هل بيتك قريب من هنا ياريموند ؟ |
| Evin Buraya yakın, değil mi? | Open Subtitles | إن موطنك قريب من هنا أليس كذلك ؟ |
| Buraya yakın bir evim var. | Open Subtitles | لدىّ مكان قريب من هنا إنه دافىء و واسع |
| Affedersiniz, arkeolojik bir kazı var, Buraya yakın bir yerde sürdürülen. | Open Subtitles | المعذرة , هناك أعمال حفريات بالقرب من هنا |
| Belkov'daki annesini ziyaret ettiğini söyledi. Buraya yakın küçük bir köy. | Open Subtitles | قال أنه زار أمه في بيلكوفك وهي قرية صغيرة بالقرب من هنا |
| Çocuklar, evim Buraya yakın değil. | Open Subtitles | يا شباب, شقتي ليست في أي مكان بالقرب من هنا. |
| Buraya yakın bir kafede çalışıyor. Benimle buluşmaya gelecek. | Open Subtitles | إنها تعمل فى مقهى بالقرب من هنا إنها آتيه لكى تقابلنى |
| Buraya yakın bir alkolik terapi toplantısı bulabilirim. | Open Subtitles | يمكنني ان اجد لك جمعية لمكافحة الادمان قريبة من هنا |
| Faenza Buraya yakın. Seramikleriyle ünlüdür. | Open Subtitles | فاينسا) قريبة من هنا) وهي تشتهر بسيراميكها |
| Telefon rehberinde yok, ama Buraya yakın bir yerde oturuyor. | Open Subtitles | لايوجد سجل لهاتفهِ لكنهُ يعيشُ قريباً من هنا |
| Buraya yakın bir yer biliyorum. | Open Subtitles | ليس هنا أعرف مكاناً قريباً من هنا |
| Buraya yakın bir yerde büyüdüğünü biliyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أنه قد ترعرع قريبا من هنا |