| Hiç buzumuz yoktu ve şu dondurulmuş bezelyelerden kullanmak zorunda kalmıştık. | Open Subtitles | لم يكن لدينا ثلج لذلك إستخدمنا حقيبة من البازلاء المجمدة. |
| Hiç gerek yok. buzumuz çok. | Open Subtitles | نحن لَسنا بِحاجةٍ إلى أكثر ثلج. |
| Üzgünüm. Normal buzumuz var. | Open Subtitles | آسف، سيدي، لدينا مكعّبات ثلج عادية فقط. |
| Şimdi sadece dondurma kıvamında buzumuz var. | Open Subtitles | الآن بات بين أيدينا ثلج كالآيس كريم |
| Yeterince buzumuz olduğunu sanmıyorum. Eric tepesine kadar dolu bir leğen götürdü. | Open Subtitles | ،لا أعرف إذا كُنّا نمتلك ثلج كافي إيريك) قام بملئْ الحوض كامل من الثّلج) |
| - Sookie, buzumuz var. - Tanrıya şükür. | Open Subtitles | سوكي, لدينا ثلج |
| Hiç buzumuz yok. Elimizde bu var. | Open Subtitles | ليس لدينا ثلج لدينا هذا |
| Bizim buzumuz var, karımız... | Open Subtitles | لدينا جليد, لدينا ثلج... |
| Trudy, buzumuz var mı? | Open Subtitles | (ترودي) ، هل لدينا أي ثلج ؟ |