| "Neşeli caziben" derken avcı için cazibeni kullan. | Open Subtitles | حينما تقولين : إن صقرك يسحر، فانك تستغلين سحرك على الصياد |
| Tüm o güzel kadınların seni sırf oğlansı caziben yüzünden mi memnun ettiklerini sanıyordun? | Open Subtitles | هل أعتقدت أن تلك النسوة الفاتنات كانوا يسعدوك بسبب سحرك الطفولي؟ |
| Bu arada naçiz caziben beni beş yıl öncesine kadar etkiliyordu, dikkat et. | Open Subtitles | . كلمة للنصيحة . سحرك ، مثل وهم ، لم يعد يؤثر على منذ خمس سنوات على الأقل |
| Kız arkadaşını arıyorsan, bence caziben ona biraz fazla geldi. | Open Subtitles | إذا كنت تبحث عن صديقتك أعتقد أن جاذبيتك الشخصية كانت كثيراً عليها |
| İtiraf ediyorum, caziben sınırlı ama ölümcül bir virüsü izleyip buldun. | Open Subtitles | أنا ساعترف، بإن سحركِ محدود، لكنك للتو تعقبت فيروس فتاك. |
| Hayatının çoğunu zekân, caziben ve küçümsenemeyecek yeteneğin sayesinde kazandın. | Open Subtitles | لقد تقدّمتُ بمعظم حياتكَ بدمك وسحرك وبدون كمّيّة صغيرة من المواهب |
| Ne baştan çıkarıcı caziben var ne de bir evhanımı zerafetin var. | Open Subtitles | ليس عندك السحر المغري للحبيبة او حتى نعمة الزوجة |
| Çok sarhoştum ve caziben, ayaklarımı yerden kesmişti. | Open Subtitles | كنتُ ثملاً ولم أستطع مقاومة سحرك |
| Her zaman iyilik yaparsın. caziben buradan geliyor zaten. | Open Subtitles | هذا ما تفعل دائماً إنه جزء من سحرك |
| İtiraf etmeliyim, kendine güvenin aynı zamanda caziben. | Open Subtitles | ينبغي ان اقول أن ثقتك هي مصدر سحرك |
| Bu caziben varken mi? | Open Subtitles | مع سحرك الخلاب أنا متفاجئه |
| Sanırım caziben onu etkiler. | Open Subtitles | أعتقد أن سحرك سوف يؤثر عليه؟ |
| Senin caziben beni büyülüyor. | Open Subtitles | سحرك جعلني أصاب بالجنون |
| Senin caziben beni büyülüyor. | Open Subtitles | سحرك جعلني أصاب بالجنون |
| Senin caziben beni büyülüyor. | Open Subtitles | سحرك جعلني أصاب بالجنون |
| Karşı konulamaz bir caziben olması sadece bir rastlantı. | Open Subtitles | إنها فقط صدفة أن تكون جاذبيتك لا تقاوم |
| caziben en karanlık gökleri bile aydınlatır. | Open Subtitles | سحركِ يُنير ظلام الليل. |
| - Demek caziben bile Harry'yi masadan kaldırmaya yetmedi. | Open Subtitles | اذن حتى سحركِ لا يمكنه إبعاد (هاري) عن الطاولة؟ |
| Yani, bu otelden çılgın bir... kadının arabasıyla kaçtın, ve ince zekanla caziben dışında... yanında bu enfes süet paltodan başka bir şey yok. | Open Subtitles | فررت من الفندق بسيارة المرأة المخبولة ولا تملك إلّا ذكاءك وسحرك وهذا المعطف البالي؟ |
| Ne baştan çıkarıcı caziben var ne de bir evhanımı zerafetin var. | Open Subtitles | ليس عندك السحر المغري للحبيبة او حتى نعمة الزوجة |