| Şifre dolandırıcılığı nedir biliyorum hanımefendi, Cehenneme kadar yolun var. | Open Subtitles | أعلم بشأن مُحاولات التصيد الإلكتروني يا سيدتي فلتذهبي إلى الجحيم |
| Siz ve beceriksiz askerlerinizin Cehenneme kadar yolunuz var! | Open Subtitles | أنت و كل الأشخاص عديمي الكفاءة، اذهبو جميعا إلى الجحيم. |
| Babamın Cehenneme kadar yolu var! Durmanı istiyorum! | Open Subtitles | ليذهب أبي إلى الجحيم أتوسل إليك أن تنتظر |
| Bana, beni Cehenneme kadar takip edeceğini söylemiştin, di mi? | Open Subtitles | لقد قلت انك تريد ان تتبعني الى الجحيم اليس كذلك؟ |
| Eğer en iyisini alamazsa, onun da Cehenneme kadar yolu var. | Open Subtitles | اذا لم يستطيع ان يصبح الافضل فـ ليذهب الى الجحيم هو ايضا |
| Fırlatma emri verirlerse, fırlatacağız. Onları Cehenneme kadar uçuracağız. | Open Subtitles | إذا وصلته الأوامر بالإطلاق سنطلق ، و سنفجرهم إلى الجحيم |
| Babam gideceğimi sanıyor, ama Cehenneme kadar yolu var. Buradan gidiyorum. | Open Subtitles | أبي يعتقد بأنّني سأذهب إلى هناك ولكن ليذهب إلى الجحيم أنا سأخرج من هنا .. |
| Cehenneme kadar yolun var. O lanet divanda uyuyabilirsin! | Open Subtitles | اذهب إلى الجحيم ويمكنك النوم على الأريكة اللعينة |
| Ohh boşver. Geleneklerin Cehenneme kadar yolu var, Biz yapmaktan çok mutluyuz.. | Open Subtitles | انس الأمر فلتذهب التقاليد إلى الجحيم نحن سعداء لقيامنا بذلك |
| Dostluğumuzu bozacaksa Cehenneme kadar yolu var. | Open Subtitles | ولكن ان كانت ستفسد صداقتنا فلتذهب إلى الجحيم |
| Cehenneme kadar kazmamızı isterse, hiç şaşırma. | Open Subtitles | لا تكون متفاجئا إذا طلب منا أن نحفر مباشرة إلى الجحيم |
| Terbiyesiz herifin teki. Cehenneme kadar yolu var. | Open Subtitles | لقد كان رجلاً سيئاً وسيذهب إلى الجحيم مباشرة |
| Cehenneme kadar kazmamızı isterse, hiç şaşırma. | Open Subtitles | لا تكون متفاجئا إذا طلب منا أن نحفر مباشرة إلى الجحيم |
| Eğer kurtulamazsan, üstüne alınma, ama Cehenneme kadar yolun var. | Open Subtitles | إذا لا تستطيع، إذن لا إهانة، لكن يمكنك أن تذهب إلى الجحيم. |
| En büyük korkunla yüzleşiyorsun ve ona Cehenneme kadar yolun var diyorsun. | Open Subtitles | أنت أسفل أكبر خوفك وأقول أن تذهب إلى الجحيم. |
| Ama aslında kızın ailesine... Cehenneme kadar yolları olduğunu söylemeliydi. | Open Subtitles | ولكن ما كان ينبغي حقا فعلت وقال هؤلاء الآباء فقط ليذهب الى الجحيم. |
| Cehenneme kadar yolun var o zaman çocuk. Kendi sorunlarınla kendin ilgilenebilirsin. | Open Subtitles | حسنا,اذن اذهب الى الجحيم تعامل مع مشاكلك بنفسك. |
| Bencil bir orospu çocuğunun tekisin ve Cehenneme kadar yolun var! | Open Subtitles | انك فقط اناني ابن عاهرة ويمكنك الذهاب الى الجحيم |
| Sahayı inşa ederken coşkuyla bağıranlar gelip Cehenneme kadar yolu olduğunu söylediler. | Open Subtitles | نفس الأشخاص الذين هتفوا له عندما بنى استاد ملعب البيسبول جاءوا وقالوا أنّ يذهب للجحيم. |
| İkinizin de Cehenneme kadar yolu var. Kovulmayacağım. | Open Subtitles | يمكنني أن أعطيكم ما تستحقونه أنت وصبيك الأحمق ولن أطرد |
| - Onunla Cehenneme kadar git. | Open Subtitles | كما لو كنا في نزهه سوف تذهب معه إلي الجحيم |