| Cellat değilseniz, burada işiniz ne? | Open Subtitles | إذا كنت لست الجلاد اذآ ما الذى تفعله هنا؟ |
| - Cellat olduğunuzu söylediler. - Doğru söylemişler arkadaş. | Open Subtitles | لقد اخبرونى بأنك الرجل الجلاد هذا صحيح ، ياصديقى. |
| İyi kurdular Cellat. Gerisi size kalmış. | Open Subtitles | لقد أتموا عملهم على نحو رائع أيها الجلاد الآن الأمر لك. |
| Kendi kendini tayin etmiş bir yargıç, jüri ve Cellat. | Open Subtitles | يحدد بنفسه، وحاكم ومن هيئة الملحفين وأيضا جلاد. |
| İşte bu yüzden ona "Cellat" diyorlar, küçük hanım. | Open Subtitles | ولكن هذه السيدة الصغيرة هي السبب في أنهم يسمونه رجل المشنقة |
| O izni oranın aranması için aldım Callahan... sen hem hakim, hem jüri,_BAR_hem de Cellat olasın diye değil. | Open Subtitles | حصلتُ على تلك المذكرات لتفتيش المباني,كالاهان و ليس لتصبح القاضي و هيئة المحلفين و الجلاد |
| Saçları kana bulanmış Kanlı Cellat, sağlam gözünden irin damlarken kaldırım boyunca yürüyor ve ve uğursuz şarkısını söylüyordu. | Open Subtitles | وهكذا ، الجلاد اللعين وشعره الممتلئ بالدماء سار على الشارع المصفوف بالحصى والقيح يقطر من عينه السليمة |
| Her neyse, Kanlı Cellat korkunç işini yapmaya gidiyordu. | Open Subtitles | على أية حال ، الجلاد كان مستعداً للقيام بمهمته الشنيعة |
| Bir adam kendisini hem yargıç, hem jüri hem de Cellat ilan ettiği zaman olacakları bilmeniz gerekiyor. | Open Subtitles | أنت من ضمن جميع الناس يجب أن تعرف ما ثمن من يجعل نفسه القاضي ، و هيئة المحلفين و الجلاد |
| Eğer yanılıyorlarsa . Cellat hala dışarıda demektir. | Open Subtitles | إذا كانوا مخطئين، لذا، الجلاد لا يزال بالخارج هناك. |
| İnfazcı aynı anda yargıç, jüri ve Cellat görevini üstlendi. | Open Subtitles | عمل الجلاد مثل القاضي وهيئة المحلفين، والجلاد. |
| Kendimi yargıç, jüri ve Cellat yerine koydum. | Open Subtitles | لقد نصبتُ نفسي، القاضى و... المحلفون و... الجلاد. |
| "Cellat kolu çeker, sehpa açılır ak saçlı annesi gözyaşı döker" | Open Subtitles | الجلاد ينادي" والمشنقة تتدلى "ودموع أمه الشيباء |
| Senin arkadaşın, o hovardanın zerafetinin... kurban ve Cellat karşıtlığında yattığını gayet iyi biliyordu. | Open Subtitles | ولكن صديقك يعرف أن صقل وفاجر ل، هو أن تكون في وقت واحد الجلاد والضحية! |
| Ne görürsen, kullanılmış prezervatif, Cellat maskesi düşünmeden kutuya tık! | Open Subtitles | إذا رأيت واقي ذكري مستعمل قناع الجلاد أو سوط مرصّع، لا تفكّر، احزم !"بنزاي |
| Çünkü Cellat olsaydım veya mezar kazıcı tanıdığım insanlar için çalışmaktan kesin zevk alırdım. | Open Subtitles | لإنني إذا كُنت جلاد ، أو حفار قبور قد أحصل على بعض المُتعة |
| Fakat Cellat John Ruth seni yakaladıysa sırtından bir kurşunla ölmezsin. | Open Subtitles | في مكان ما يحضرونك ميتة على سرج حصان ولكن عندما جون روث رجل المشنقة يمسك بك لا تموتين برصاصة من الخلف |
| Baronesi bir çocuğun kaprisleriyle rahatsız etme Cellat. | Open Subtitles | لاتدخل النبيلة بمشاكل وأهواء الأطفال، أيها السيّاف |
| Peki, bu adamlar, Cellat şeytanlar üzerinde çalıştırmak, | Open Subtitles | حسناً ، لقد مررنا بهؤلاء الشبان الجلادين و المشعوذين |
| Aslına bakarsak, Cellat isminden neden nefret ettiğini anlamak güç. | Open Subtitles | في الواقع، لمَ يكره لقب "الجلّاد"، فالسبب مجهول بالنسبة لي |
| Alacağın tek ödül keskin kenarlı bir Cellat baltası... | Open Subtitles | الجائزة الوحيد التي ستتلقاها هي حافة حادة من نصل الإعدام |
| Yaşadığımız onca sorun yetmiyormuş gibi bir de başımıza uzaylılar ve kendilerine "süper kahramanlar" diyen hem yargıç, hem jüri, hem de Cellat rolünü üstlenen tipler çıktı. | Open Subtitles | وليس أقل المشاكل التى نواجهها هى المخلوقات الفضائية والأبطال الخارقين المزعومين الذين يتصرفون وحدهم كقضاة وحلفين وأحيانا جلادون |
| Sanırım yargıç, jüri ve Cellat rollerini üstlenecek konumda değilsin. | Open Subtitles | أظنك تحب لعب دور القاضي و هيئة المحلفين و منفذ الحكم |