| Cennet Bahçesi hikayesinin Adem ve Havva'nın çıplak hissetmesi ve utanmaları ile ilgli olmayacak şekilde ikinci bir mahremiyet yorumu bulunmaktadır. | TED | هناك تفسير آخر متعلق بالخصوصية في قصة جنة عدن و هو ليس له علاقة بقضية شعور آدم و حواء بالعري و بالحرج. |
| Biyosferlilerden birisi buraya "uçak gemisinin tepesindeki Cennet Bahçesi" diyordu. | TED | واحدة من "البيوسفاريين" كان يدعوه جنة عدن فوق حاملة طائرات. |
| "Bu yüzden Tanrı onu Cennet Bahçesi'nden gönderdi." | Open Subtitles | بعد ذلك السيد الإله أرسله تحت من جنة عدن |
| "İnsanları kovdu ve Cennet Bahçesi'nin doğusuna... melekleri ve yaşam ağacını koruması için... ateşli bir kılıç yerleştirdi." | Open Subtitles | وبذاك ساق الرجل و وضعه شرق جنة عدن ملائكة .. |
| "Efsaneye göre, Cennet Bahçesi'ndeki yasak meyvedir." | Open Subtitles | طبقاً للأسطورة هي فاكهة محرّمة مِنْ جنّة عدنِ |
| İnsanlığa karşı umut beslememi sağladı. Yeni Cennet Bahçesi için umut verdi. | Open Subtitles | لقد أعادوا الأمل للإنسانية لقد أعطونا الأمل في عدن الجديدة |
| Onun Cennet Bahçesi'nde günahkarlar azizleri oynuyor. | Open Subtitles | وفي جنة عدن الخاصة بها يلعب الخاطئ دور القديس |
| Gördüğüm onca şeyden sonra, artık Cennet Bahçesi tasvirinin bozulmamış o ilk hâlinde yaşamadığımız ortada. | Open Subtitles | بعد كل ما شهدت أصبحت بغاية الاقتناع بأننا لم نعد نعيش بالجزء الأول من اللوحة التي تصور جنة عدن |
| Tekrardan, pazarlamacılar bize büyük verinin ve sosyal medyanın sadece onlar için bir kar cenneti değil, aynı zamanda geri kalanlarımız için Cennet Bahçesi olduğunu söylemekteler. | TED | مجدداً، يخبرنا المسوّقون أن البيانات الهائلة و شبكات التواصل الاجتماعي هي ليست فقط مصدر كبير للربح بالنسبة لهم، لكنها جنة عدن بالنسبة لبقيتنا. |
| Gözlerini aç. Burası Cennet Bahçesi. | Open Subtitles | افتح عيونك يا عزيزي، هذه جنة عدن |
| Yaratılışın resmi, Cennet Bahçesi'nde Adem ve Havva. | Open Subtitles | ...تعلمون، قصة التكوين مصورة بوجود آدم و حواء في جنة عدن |
| Sebep, Owen'ın "Cennet Bahçesi" hikayesinin harfiyen doğru olduğuna inanıyor olması değildi. | Open Subtitles | فرغم أن (أوين) لم يكن يعتقد أن قصة جنة عدن صحيحة حرفيا، |
| Cennet Bahçesi'nden kovulmamdan beri böyle güzel turta yemedim. | Open Subtitles | لم آكل فطيره مثل هذه من قبل منذ جنة عدن [ عدن تعني جنات الخلود أو جنات الخـُـلـد ] |
| Asıl bulunduğu yerin Cennet Bahçesi olduğu düşünülüyor. | Open Subtitles | يُعتقد أن مكانه الأصلي هو جنة عدن |
| Bu Cennet Bahçesi hâlâ bir mucize ve sihir merkezidir. | Open Subtitles | جنة عدن هذه لا تزال .مكان للعجب والسحر |
| Gerçekten bir Cennet Bahçesi gibiydi. | TED | هو حقا منسق جنة عدن |
| İkimize özel bir Cennet Bahçesi | Open Subtitles | جنة عدن صُنعت لأثنين |
| Burası Cennet Bahçesi gibi olacak. | Open Subtitles | وستكون عندنا جنة عدن هنا |
| Sanki Cennet Bahçesi gibidir şehir. | Open Subtitles | كأنك في جنة عدن. |
| "Efsaneye göre, Cennet Bahçesi'ndeki yasak meyvedir." | Open Subtitles | طبقاً للأسطورة هي فاكهة محرّمة مِنْ جنّة عدنِ |
| Cennet Bahçesi gibiymiş. | Open Subtitles | هذا يبدو لي مثل جنّة. |
| İşte, "Cennet Bahçesi"ne hoşgeldiniz. | Open Subtitles | هنا نحن. مرحبا بكم في عدن الرعية. |