| Cep telefonuyla bilgisayarın bağlantısını yaptım. | Open Subtitles | الهاتف الخلوي المُعَدَّل موصل بالحاسب النقالِ. |
| Devlet peşimizdeyken Cep telefonuyla mı konuşuyorsun? | Open Subtitles | هل تتحدث في هاتف خلوي في حين أن الحكومة تبحث عنا ؟ |
| Görgü tanığı cinayeti Cep telefonuyla kaydetmeyi başarmış. | Open Subtitles | شاهدة عيان استطاعت أن تسجّله على هاتفها الخلوي |
| Şehre hakim olan kaos ortamına son veren olay amatör bir Cep telefonuyla saniye saniye kaydedilmiş. | Open Subtitles | "كاميرا هاتف أحد الهواة التقطت هذه اللحظة" "حيث وضع نهاية للفوضى التي أحكمت قبضتها على المدينة" |
| Bahsetmediği şey bir iş ortağına bu resmi Cep telefonuyla göndermesiymiş. | Open Subtitles | حسن، ما لم يذكره أنه أرسل تلك الصورة عبر الهاتف لشريك تجاري |
| Sayın Hâkim, seyrettiğimiz, konserde ölen 5 gencin Cep telefonuyla çekilen videosuydu. | Open Subtitles | حضرة القاضي.. هذا تصوير كاميرا جوال لوفاة خمسة ممن حضروا الحفل. |
| - Evet. Kampüs gazetesinin muhabirligini de yapan McGhee Cep telefonuyla bu görüntüleri çekmis. | Open Subtitles | الشهود التقطوا تلك المشاهد من خلال هاتفهم الجوال |
| Ortalama bir genç, bir Cep telefonuyla 20 dakikada, senin gibi bir askerin bir haftada oluşturacağı hasardan daha fazla hasar oluşturabilir. | Open Subtitles | المُراهق العادي يستطيع فعل ضرر أكثر في 20 دقيقة بواسطة هاتف أكبر مما يستطيع جندي مثلك فعله في أسبوع |
| New York'taki otobüs şoförleri eğer ellerinde Cep telefonuyla görülürlerse anında işten kovuluyorlar. | TED | اقالة فورية لسائقي الحافلات في نيويورك ، إذا شاهدوا الهاتف المحمول في أيديهم. |
| Cheyl arabayı kullanırken bir Cep telefonuyla talimatlar vereceğim. | Open Subtitles | ساعطي تعليماتي لشيريل بالهاتف الخلوي و هي تقود |
| Nelu Amca Roma'dan Cep telefonuyla, onlara ne yapmaları gerektiğini anlatmış. | Open Subtitles | فقد أكان العم ( نيلو ) يعطي التعليمات عبر هاتفه النقال من روما |
| Arkadaşlar arabadaki bombanın Cep telefonuyla patlatıldığını söylediler. Roy'un üzerindeki ipuçları işe yaramaz. C4 yerine oyun hamuru koymuş. | Open Subtitles | رجالنا قالوا ان قنبلة السيارة تم تفجيرها بواسطة الهاتف الخلوي هذه هى الشقة التى أطلق راز الرصاص منها |
| Cep telefonuyla tetiklenen 5 bomba için 100 bin dolar teklif etti. | Open Subtitles | عرض 100 ألف مقابل خمسة قنابل ثبت ضاغط الهاتف الخلوي |
| Bunlar eyalet polisinin Cep telefonuyla çektiği fotoğraflar. | Open Subtitles | اُلتقطت تلك الصور من هاتف خلوي من جنود الولاية |
| Steve ölmeden önce Cep telefonuyla çekilen resimde kamyonun görünüyor. | Open Subtitles | شاحنتك كانت في صورة هاتف خلوي " ألتقطت قبل وفاة " ستيفن |
| Kamran yine Cep telefonuyla sorun mu yaşıyor? | Open Subtitles | أتعاني كارمان من مشاكلٌ في هاتفها الخلوي مرة أخرى؟ |
| Ondan hoşlanmalarının nedeni o parfümü ve Cep telefonuyla yetişkin edalarında-- | Open Subtitles | أنهن يحببنها فقط لأنها تظهر وكأنها ناضجة ...... بعطرها و هاتفها الخلوي و |
| Şehre hakim olan kaos ortamına son veren olay amatör bir Cep telefonuyla saniye saniye kaydedilmiş. | Open Subtitles | "كاميرا هاتف أحد الهواة التقطت هذه اللحظة" "حيث وضع نهاية للفوضى التي أحكمت قبضتها على المدينة" |
| İnsanlar alışmış, çünkü cep telefonu kral hem de ödemeyi Cep telefonuyla yapıp para transfer etmeye o kadar alışmışlar ki! | TED | الناس اعتادت على، ولأن الهاتف المحمول شيء أساسي، فهم اعتادوا كليا على تحويل الأموال، ودفع التزاماتهم المالية عبر الهاتف المحمول. |
| Şimdi, biri kameralı Cep telefonuyla çekmeden onu buradan çıkar. | Open Subtitles | الأن، تخلص منها قبل أن يراها أحد ومعه جوال ذو كاميرا |
| Kampüs gazetesinin muhabirliğini de yapan McGhee Cep telefonuyla bu görüntüleri kaydetmiş. | Open Subtitles | الشهود التقطوا تلك المشاهد من خلال هاتفهم الجوال |
| Pekala, hacker'in Cep telefonuyla e-posta gönderdigini biliyoruz. | Open Subtitles | حسناً، نحن نعلم الآن أنّ المُخترق يُرسل رسائل إلكترونيّة بواسطة هاتف نقال. |
| Bu Cep telefonuyla aramadan da kötü. | Open Subtitles | ذلك أسوأ من مكالمتك من الهاتف المحمول أثناء السير. |
| Cep telefonuyla öldürülmüş. | Open Subtitles | موت بالهاتف الخلوي. |
| Tin Chang'in Cep telefonuyla aradığı numaraların izini takip ettik. | Open Subtitles | لقد قمنا بتعقب الارقام التي طلبها(تيم تشين)في هاتفه النقال |
| Oradan Cep telefonuyla konuşabileceklerini sanmam. | Open Subtitles | لا أعتقد ستتمكنان من التحدث في الهاتف النقال من الداخل |
| Bunlardan ders almalı. 12 yaşındaki bir çocuk Cep telefonuyla çekmiş. | Open Subtitles | -هذه صور تستحق الإعجاب ، وقد التقطها طفل في الثانية عشرة بكاميرا تليفونه. |