Arınmış su boynunuzdaki tüpten içebileceğiniz ceplere ulaşmak için devir-daim yapar. | Open Subtitles | المياه المنقاه تجمع مره اخرى فى الجيوب مما يجعلك تستطيع الشرب خلال هذه الانابيب |
-Evet ama sanırım bu sefer başka bir şey taşıyormuş. 250 bin dolar bu ceplere çok güzel sığıyor. | Open Subtitles | أجل , لكنني أظنه كان يحمل بهذه المرّة شيئاً مختلفاً فالمئتي خمسين ألف دولار تتلائم مع هذه الجيوب |
Harika fit gözükmelisin. ceplere de bir şey koyma. | Open Subtitles | وحتى تناسبك هذه الملابس، لا تضعي شيئا في الجيوب |
ceplere ne koyulur? | Open Subtitles | أفرغ جيوبك عندي بعض الفكه |
ceplere ne koyulur? | Open Subtitles | أفرغ جيوبك |
Etik dışı mağazalarda bunu yapabiliriz ya da ön ceplere koyabiliriz ve bizleri incitmeden dâhil olabildiğimiz, fakat aynı zamanda diğer insanların da çevrim içi ve çevrimdışı olarak ilgisini çeken çevrimdışı kampanyayı bu şekilde gerçekleştirebiliriz. | TED | نقوم في العادة بوضعها في المحلات الرخيصة أو في الجيوب الأمامية، وهذه طريقة للقيام بالحملات في الشارع حيث ننخرط فيها ولا نشعر بالإرهاق، لكن أيضًا تُشارك الآخرين بطريقة شيقة سواء كانت عبر الإنترنت أو في الشارع. |
Şu ceplere bak, hep yırtıIıyor. | Open Subtitles | أنظري إلى هذه الجيوب دائماً ممزقة |
Bütün ceplere bak. Aman Tanrım. Burada... | Open Subtitles | -تحققي منها. الجيوب الداخلية، أيضاً. يا إلهى. |