| Sen çalmayan telefona cevap verirsin senin de şarkıların tam bir cinayet. | Open Subtitles | انت تجيب على هواتف لا ترن وانت ، صوتك جريمة في حق الغناء |
| Ya şimdi, ya da indiğimizde federal gözaltında cevap verirsin. | Open Subtitles | بإمكانك أن تجيب على الأسئلة الآن أو في الحجز الفيدرالي عندما نهبط. |
| Telefona cevap verirsin, mesajı alırsın. | Open Subtitles | تجيب على الهاتف و تتلقى الرسالة |
| Sonunda mesaj atmışsın, belki buna da cevap verirsin. | Open Subtitles | إسمع ، أخيراً أرسلتَ لي رسالة لذلك ربّما ستستجيب لهذا مع حبي ، يا أبي |
| O zaman Tanrı'ya cevap verirsin. | Open Subtitles | اذاً ستستجيب الى الرب |
| - Telefona cevap verirsin. - ve orda kal! | Open Subtitles | -عليك أن تجيب على الهاتف و لا تقطع |