| Bugün istifa edeyim mi? Bir daha Charlotte'u görmeyeceğine söz mü? | Open Subtitles | أعدك بأنى سأستقيل و لن أقابل شارلوت مرة أخرى |
| Charlotte'u kıskandığım yok. Bir din adamı ile evlendiğini düşünsene! | Open Subtitles | أنالاأحسد شارلوت مقدار ذره لأنها ستتزوج زواجا فاخرا من رجل دين |
| Prenses Charlotte'u ilk defa birine gülümserken gördüm. | Open Subtitles | إنها المرة الأولى التى أرى فيها الأميرة شارلوت تمزح مع أحد |
| Anne, Baba, Sarah'nın kardeşi, Charlotte'u tanıştırayım. | Open Subtitles | أمي، أبّي، ربما أقدّمكم لأخت ساره، شارلوت |
| Charlotte'u atarsanız, yemin ederim filmi durdururum. | Open Subtitles | لو تخلصت من شارلوت الآن، أقسم بأنني سأوقف فيلمك. |
| Pekala. Bak, sen bana Charlotte'u ver. Ben de sana bir rehine vereyim. | Open Subtitles | حسناً أنظر أعطينى شارلوت ستحصل على رهينة واحدة |
| Oh, Monaco Prensesi Charlotte'u ortaya çıkarabilir miyiz? | Open Subtitles | نستطيع أستبعاد الأميرة شارلوت من موناكو؟ |
| Bu kisi her kimse Charlotte'u öldüren kisiyi bildigimizi düsünüyor ve bize bu mesajlari atiyor çünkü o kisiyi ele verecegimizi düsünüyor. | Open Subtitles | مهما يكن هذا الشخص يعتقدون اننا نعلم من قتل شارلوت و يرسلون لنا هذه الرسائل لانهم يريدونا ان نفضح الشخص. |
| Kızlar, Mona Charlotte'u öldürmedi. Bunu yapamazdı. | Open Subtitles | انتم يا رفاق مونا لم تقتل شارلوت لم تستطع |
| Onları meydanda gördüm ve Charlotte'u kiliseye girerken gördüm. | Open Subtitles | ورأيتهم بالميدان هناك وبعدها رأيت شارلوت تدخل الى الكنيسه |
| Peki Charlotte'u öldürdüğünü itiraf eder, A da onu, karakola gitmeye ve Tanner'a anlatmaya zorlarsa? | Open Subtitles | حسناً ماذا لو هي اعترفت بقتل شارلوت و آي يأمرها بأن تذهب الى الشرطة وتخبر تانر؟ |
| Bir dakika, yani Rollins Ali'nin Charlotte'u öldürmediğini biliyordu. | Open Subtitles | مهلاً، اذن رولينز كان يعرف أن آلي لم تقتل شارلوت |
| Evet, ve benim Charlotte'u öldürdüğümü düşünen kişiyi de. | Open Subtitles | نعم، و من هو ذلك الشخص الذي اعتقد أنني قتلتٌ شارلوت. |
| Buraya Charlotte'u görmeye geldi, o olaya geçmeli. | Open Subtitles | أنا آسفة، لكن المشهد طويل جداً أقصد أنها هنا لتزور شارلوت يجب أن تذهب لها مباشرة |
| Şimdi Ramsdale'i ve zavallı Charlotte'u ve zavallı Lolita'yı... ve zavallı Humbert'i unutup benimle Beardsley Üniversitesi'nde... | Open Subtitles | عليكم أن تنسو رامسديل ...و شارلوت المسكينة و لوليتا المسكينة و همبرت المسكين, و ترافقونا... ...الى كلية بريدسلي |
| Charlotte'u görmekten mutlu olacağım. | Open Subtitles | ولكننى سأكون سعيدة برؤية شارلوت |
| Charlotte'u kurtarmak ve buraya getirmek zorundasınız böylece biz de bebeğin koruma çemberimiz içinde doğmasını sağlayabiliriz. | Open Subtitles | عليكم إنقاذ "شارلوت" لإحضارها هنا بحيث يمكننا توصيل طفلها بدائرتنا المحميّة الخاصة |
| Her Charlotte'u kurtarmayı denediğimizde yolumuzu kapattılar. | Open Subtitles | فلقد منعتنا من المرور في كل مرة نحاول فيها إنقاذ "شارلوت" |
| Yürürken Charlotte'u yıllardır bu kadar mutlu görmediğimi fark ettim. | Open Subtitles | ومشيت بعيدا، أدركت كنت hadn وأبوس]؛ ر ينظر شارلوت أن السعادة في السنوات |
| - Jenna dün Charlotte'u kovdu. - Öyle mi? | Open Subtitles | جينا، طردت شارلوت أمس هل فعلت؟ |