| Bir kez dışında, yaklaşık 15 yıl önce ciddi olarak unvanından vazgeçmeye kalktı. | Open Subtitles | بإستثناء مرة واحدة منذ 15 عاماَ فقد فكر بجدية في التخلي عن اللقب |
| Bir kez dışında, yaklaşık 15 yıl önce ciddi olarak unvanından vazgeçmeye kalktı. | Open Subtitles | بإستثناء مرة واحدة منذ 15 عاماَ فقد فكر بجدية في التخلي عن اللقب |
| İklim mühendisliği hakkındaki bu sorunla ilgilenen ve... ...etkileri hakkında ciddi olarak düşünen müzisyenleri,... ...bilim insanlarını, filozofları ve yazarları kapsayan bir tartışma. | TED | نقاش يشمل الموسيقيين والعلماء والفلاسفة والكتاب ، الناشطين و المهتمين بالهندسة المناخية و يفكرون بجدية في آثارها. |
| Bir istisna yapmayı ciddi olarak düşünüyorum. | Open Subtitles | أفكّر بشكل جاد في اتّخاذ استثناء. |
| Bir istisna yapmayı ciddi olarak düşünüyorum. | Open Subtitles | أفكّر بشكل جاد في اتّخاذ استثناء. |
| ciddi olarak düşünün. | Open Subtitles | أمرٌ جَدِّي |
| Ritchie ciddi olarak oyuncu seçimine başladığında... | Open Subtitles | ومنذ أن بدأ " ريتشي " باستلام دفة الأخراج |
| Eğer düşünürseniz, tapirlerin yok olması tüm biyo-çeşitliliği ciddi olarak etkileyecektir. | TED | إذا فكرت في ذلك انقراض حيوانات التابير سوف يؤثر بجدية على التنوع البيولوجي ككل |
| Evrensel bir gelir, ciddi olarak değerlendirilmelidir. | TED | نحتاجُ للنظر بجدية في نظام الدخل الأساسي العالمي. |
| Bu bir kehanet değil. Bu bir uyarı, ve üzerinde ciddi olarak düşünmemiz gerekiyor. | TED | إن هذه ليست نبوءة. إنها إنذار، و علينا أن نفكر بجدية في هذا الأمر. |
| Çocuklar neredeyse her zaman ciddi olarak başlar, yetişkinlerle kıyaslandığında onları bu kadar eğlenceli yapan da budur. | TED | الأطفال يبدأون حياتهم عادة بجدية مما يجعلهم غاية في التسلية مقارنة بالبالغين. |
| Bütün bunlar bittiğinde, bence eve dönme fikrini ciddi olarak düşümelisin | Open Subtitles | حسنا, بعد أن ينتهي هذا أعتقد أنه عليك ان تأخذ بالإعتبار بجدية العودة للمنزل |
| Acele bir karar almadan önce bunu ciddi olarak konuşmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نتناقش في هذا بجدية قبل التسرع في إتخاذ أية قرارات |
| Avukat: "Genel Müdürlükteki iş için ciddi olarak düşünülüyor muydu?" | Open Subtitles | المستشار : هل هو بجدية بعين الإعتبار لأخذ الوظيفة في الشركة ؟ |
| Bir gün birisi hakkında ciddi olarak düşünmek için zaman olacak. | Open Subtitles | يوماً ما سيكون هنا وقت للتفكير في أحد بجدية حتى ذلك الحين |
| Bu davayı takip etme konusunu ciddi olarak tekrar gözden geçirmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريد منك اعادة التفكير بجدية في مواصلة هذه القضية. |
| ciddi olarak düşünün. | Open Subtitles | أمرٌ جَدِّي |
| Ritchie ciddi olarak oyuncu seçimine başladığında senin rolünün istediği gibi olmadığını fark etti. | Open Subtitles | منذ أن بدأ " ريتشي " باستلام دفة الأخراج إنه يعتقد أن شخصيتك لا تسير حسب الطريقة التي يريدها |